dmrsuren

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

ParsZeo Organik Toprak Düzenleyici’nin Faydaları

ParsZeo Tamamen %100 doğal olarak üretilen Toprak Düzenleyici
Klinoptilolit bütün tarımürünlerinde yüksek verim almak, fakir toprakları
zenginleştirmek,kurak topraklarda suyun uzun süre tutulması gibi özellikleri
ile öne cıkmış bir üründür .
Bütün Tarim alanlarına kullanılmakla birlikte;
Patates,Soğan,Sarımsak,Hububat, Ayçiçeği, Çeltik, Buğday, Pamuk, Mısır, Seker
Pancarı, Kavun, Karpuz ve bütün Sebzeler,Meyve
Narenciye,Muz,Zeytin, Fındık, Sera Bitkileri,Süs Bitkileri vb alanlarda güvenle
kullanılabilir.
Özellikleri:
· Bitkiler için gerekli suyun daha uzun süre toprakta kalmasını sağlar.
· Su kullanımı % 10 – 15 azalır.
· Toprağın katyon değiştirme kabiliyetini artırır .
· Tarım ılaci kullanım miktarını azaltır .
· %100 doğal olduğu için çevre ve diğer canlılar için zararlı değildir.
· Toprağın su ve hava geçirgenliğini artırır ,
· Fiziksel özelliklerini iyileştirir .
· Toprağın işlenmesinde kullanılan metalik aletlere kum gibi zarar
vermez.
· Bitki köklerinin oluşumunu hızlandırır ve iyileştirir .
· Gübrenin ve besin maddelerinin suyla yıkanıp uzaklaşmasını azaltır.
· Gübre ve besin maddelerinin su ile yıkanarak yer altı sularına
karışmasını azaltır.
· Gübre kullanımını azaltarak da çevre dostudur.
· Potasyum ve amonyum kullanım verimini arttırır.
· Aşırı gübre kullanımı gibi nedenlerle oluşan bitki yanmalarını önler.
Tarımda Klinoptilolit in kullanımı her gecen gün su tutucu özelliğinden
faydalanmak amacıyla artmaktadır.
Şirketimiz tarafından üretilen Toprak Düzenleyici % 100 Doğal yüksek Klinoptilolit içeren bir üründür.
Tarim sahalarında kullanımında hiçbir ürüne zarar vermediği gibi yağmur sularını
yada sulama esnasında toprağa verilen suyu kendi bünyesine hapsederek
bitkilerin ihtiyacı esnasında toprağa geri vermektedir.
Ürünün bu özelliği sayesinde toprak kurumamakda dolayısıyla tarım sahasındaki ürünlerde
maksimum verim elde edilmektedir.
Birçok ülkede yıllardan beri uygulama yapılan Klinoptilolit Türkiye`de tarım ve diğer sektörlerdeki yerini ve önemini her gecen gün kazanmaktadır.
Ürünümüz ParsZeo Klinoptilolit Toprak Düzenleyici % 100 Doğaldır ve hiçbir
kimyasal içermez.
Tamamen doğal olması çağımızda önem kazanan bio
ürün üretim sahaları için çok ciddi önem taşıyan bir toprak düzenleyici
durumundadır.
Organik Tarim uygulamaların da çok kısa sürede önemli artı etkileri hissedilmektedir.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Bitkilere Sıvı Kaolin Uygulamanın faydaları nelerdir?

Bitkilerin güneş yanıklığı hasarları, sıcaklık stresi bozuklukları ve zararlı haşere saldırılarından korunmasını bitki yüzeyini kaplayarak sağlar.
 
Güneş yanıklarını önler, dona karşı korur.
 
Suda çözünür.  birlikte karıştırılarak kullanılabilir.
 
Doğal bir üründür; başta insan olmak üzere hiç bir canlıya zarar vermez.
 
 
Yumuşak çekirdekli meyveler, nar, üzüm, muz, zeytin ve sert kabuklu meyvelerde ilk uygulama; haziran ayının ilk veya ikinci haftasında tam doz ( % 5’lik süspansiyon: 100 lt suya 5 Kg Kaolin ) diğer uygulamalar ise 2 veya 3 hafta aralıklarla yarım doz ( % 2,5’luk süspansiyon: 100 lt suya 2,5 Kg  Kaolin ) şeklindedir. Her türlü spreyleme aleti kullanılarak bitkinin dallar, yapraklar ve meyveleri yekpare beyaz örtüyle kaplanır. Uygulamalar hasat dönemine 2 hafta kala kadar yapılabilir.
 
Sert çekirdekli meyvelerde ise meyve çapı 0,5-1 cm olunca tek tam doz uygulanır. Hasattan 2 hafta sonra yapılacak yaz budamasını takiben hemen yarım doz uygulanır. 2 veya 3 hafta sonra bir yarım doz daha uygulanır.
 
Hasat sonrası yapılan uygulamalar, gelecek yılda ağaçların daha verimli ve kaliteli ürün vermesinde belirgin etki gösterecektir.
 
Sebzelerde; Baklagiller, domates, salatalık, biber, kavun, karpuz, balkabağı vd. bitkilerde ilk uygulama çiçeklenmeyi takiben yarım doz ( % 2,5’luk süspansiyon) olarak yapılır. Hava sıcaklıklarına göre ikinci bir uygulama yapılabilir.
 
İnce örtü kaplama teknolojisinde, kaplama materyali olarak hazırlanan süspansiyon atomizer ve pülverizatör ilaçlama aletleriyle bitki üzerini kaplayacak şekilde püskürtülür. Uygulamanın tam ve etkili fayda sağlayabilmesi için bitki üzerinde tam bir koruyucu örtü tabakası oluşmalıdır. Örtü kaplama işlemi, haşere saldırıları ve aşırı sıcaklar başlamadan önce yapılmalıdır. Taban veya damlama sulama ile sulama ihtiyacı karşılanmalıdır
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Tiyoüre Dioksit nedir? Nerelerde kullanılır?

Thiourea dioksit suda çözünen ve indirgeyici bir hareket sergileyerek; formamidin sülfinik asitten sülfoksilik asit üretmek üzere dereceli bir şekilde dekompoze olan güçlendirilmiş kararlı bir bileşiktir. Bu reaksiyon ısı uygulayarak veya bir alkali varlığında ilerletilir ve güçlü bir indirgeyici hareket böylelikle sergilenir. Bu reaksiyon yavaştır ve özellikle asidik-hafif alkali bölgededir.

Uygulamalar
TDO, deri endüstrisinde, kağıt, kağıt hamuru ve tahta endüstrisinde, fotoğrafçılık, tekstil işleme endüstrisinde, ağartma ve indirgeyici ajanlarda kullanılır. Bu ürün ayrıca renk giderici ajanların bir komponentidir. TDO ağartması son zamanlarda ahşapsız atık veya mekaniksel kağıt ağartmasında NaOCl ağartmasının yerine ve atık kağıdın hidrojen peroksit mürekkep giderme/ağartma işleminden sonra post-ağartmada sodyum hidrosülfitin yerine kullanılmaktadır. Organik klor bileşikleri ile atık su kirliliği probleminin bakış açısından dioxinleri temsil etmektedir. Enerji tasarrufu ve boya tipi renklendirici materyaller üzerinde renk giderici etkisi dikkat çekmektedir. TDO ağartması, boya tipi renklendiriciler üzerinde sodyum hidrosülfit’e benzer dikkate değer bir renk giderici etkiye sahiptir ve TDO sodyum hidrosülfitle karşılaştırmalı olarak, havada yavaş bir şekilde oksijenle reaksiyon verme özelliğine sahiptir. Oksidatif dekompozisyon dolayısıyla bir kayıp nispeten küçüktür ve TDO’nun uygun kullanım miktarının seçilmesiyle NaOCl ağartmasıyla eşit bir ağartma parlaklığı elde edilebilir. TDO nispeten nadiren havadaki oksijenle dekompozisyona uğrar. TDO ağartması, bir yandan enerji tasarrufu sağlarken alışılmış bir ekipmanla yüksek bir yoğunluğa sahip kağıt hamuru ağartması için uygundur. TDO, kağıt hamuru ve kağıt endüstrisinde indirgeyici bir ağartma yardımcısı olarak kağıt hamuru kaynaklarını geniş bir çeşitliliğinde çok etkili olmuştur. TDO’nun bu uygulaması, optimal bir parlaklık artışı kazanmak üzere mürekkep giderici proses için çok kritiktir.

Depolama ve İşleme
Serin (< 30 oC), kuru, iyi bir şekilde havaladırma sağlanmış alanda bütün tutuşma kaynaklarından uzak ve direkt gün ışığından uzak alanlarda depolanmalı. Bağdaşmayan materyallerden uzak tutulmalıdır. Konteynerlar sıkıca kapalı tutulmalıdır. Nemden uzak tutulmalı. Tutuşturucu materyallerin yakınında bulundurulmamalı. İyi kapatılmış orijinal ambalajında saklanmalıdır. Organik ve indirgen maddelerden ayrı bir yerde depolanmalıdır. Dekompozisyona yöneltebilen kontaminasyondan kaçınılmalıdır. Yanıcı veya organik materyallerle teması engellenmelidir.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Uzun Ömürlü ve Yanmaya Dayanıklı Çinko Borat

Dünya Bor Lideri Eti Maden’in bor ve borlu ürünlerin kullanım alanını yaygınlaştırmak için yürüttüğü Ar – Ge projelerinin sonucu olarak üretilen ve satışa sunulan, alev oluşumunu ve gelişimini geciktiren Çinko Borat; kablo, boya, kumaş, elektrik/elektronik parçaları, halı kaplamaları, otomobil/ uçak iç aksamları ve kâğıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Günlük hayatın birçok alanında aktif olarak kullanılan plastik malzemelerin daha güçlü, dayanıklı ve kaliteli bir ürüne dönüşmesini sağlayan Çinko Borat aynı zamanda bu ürünleri alev oluşumuna karşı da korumaktadır. Ayrıca yalıtım malzemesi olarak kullanılan Çinko Borat; pvc kaplamaları, mdf, eva ürünlerini de daha dayanıklı bir hale getirmektedir. Polimer, ahşap, tekstil gibi sektörlerde yaygın olarak tercih edilen çinko borat alev geciktirici inorganik bir katkı maddesidir. Alev geciktirici özelliğiyle birlikte dumanı bastıran ve korozyonu önleyen yapısıyla birçok endüstrisinin sıklıkla kullandığı bir ham maddedir.

Borla Güvenli Yaşam Alanları

Eti Maden’in sektöründe uzmanlaşmış profesyonelleri tarafından geliştirilen Çinko Borat, olası yangın anlarında duman oluşumu ve zehirli gazların açığa çıkmasının önüne geçerek daha güvenli yaşam alanlarının oluşturulmasına yardımcı oluyor. Çinko boratlar yüksek dehidrasyon sıcaklığına sahip olduğu için polimer sektöründe önemli bir ham madde olarak sıklıkla tercih edilmektedir. Tekstil ve Polimer sektöründe de yoğun olarak kullanılan Çinko Borat ahşap koruma sektöründe de mantar ve böcek gibi haşerelerin oluşumunu engellemek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bor ve bor ürünlerinden üretilen Çinko Borat yaşam alanlarını daha güvenli, dayanıklı, uzun ömürlü ve ekonomik ürünlerle buluşturarak hayatın her noktasında yer almaktadır.

Mekanların alevle buluşmasını geciktiren Çinko Borat güvenli bir alanın oluşmasına imkan tanımaktadır. Olası yangın durumlarında can ve mal kaybının minimum seviyelere inmesine yardımcı olarak yangına ilk müdahale için zaman kazandırmaktadır. İnsan sağlığını tehdit etmeyen bor ve borun ürünleriyle üretilen Çinko Borat kimyasal ürünlere kıyasla uygulama alanlarında daha dayanıklı ve uzun ömürlü bir kullanım sağlamaktadır. Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda birçok ülkede kullanımına kısıtlama getirilen kimyasal içerikli alev geciktirici ürünlerin yerini bor ve borlu ürünlerle üretilen Çinko Borat almıştır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Bitkiler İçin Bor Mucizesi Etidot-67

Borun Geleceğini Tasarlayan Eti Maden bor ve bor ürünlerinin tarım alanlarında kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yürüttüğü Ar- Ge projeleri sonucunda Etidot-67 ürününü geliştirmiştir. Tarım endüstrisinin verimli alanlara sahip olması amacıyla sektöründe uzmanlaşmış profesyoneller tarafından 2010 yılında geliştirilen ve %20.8 oranında bor içeren Etidot-67, Türkiye ve dünyadaki tarım alanlarından alınan verimi, toprak kalitesini ve bitkilerin gelişimini olumlu olarak etkilemektedir. Bu doğrultuda meyve ve bitki kalitesi artmakta Türkiye ve dünyada tarım ekonomisi büyümeye devam etmektedir.  Boraks ve borik asit reaksiyonundan üretilerek önemli bir bitki besin maddesi olan Etidot-67, %67 oranında boroksit içermektedir.

Etidot-67 ile Tarım Alanlarında Yüksek Verim

Bitkilerin gelişiminde ve veriminin artmasında önemli bir rol oynayan borlu tarım ürünü Etidot-67, bitkiler üzerinde gerçekleştirdiği mucizevi etki ile tarım endüstrisinde özellikle son dönemde sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Bitkiler büyüme ve gelişme aşamasında gerekli olan azot, fosfor ve potasyum gibi elementleri topraktan ve gübrelerden almaktadır. Kimyasal içerikli gübre kullanımıyla her geçen gün biraz daha azalmaya başlayan tarım alanları Etidot-67 borlu gübre ürünü ile sürdürülebilir bir hale gelmektedir. Kimyasal gübrelere kıyasla meyve ve tohum kalitesini arttıran bor içerikli Etidot-67 istenmeyen bitkiler için özel karışımıyla tarım alanlarının en üst seviyede verime ulaşmasını amaçlamaktadır.

Bitkilerde Mucizevi Etidot-67 Etkisi

Türkiye ve dünyadaki tarım alanlarında yetiştirilen bitkilere Etidot-67’nin uygulanmasıyla birlikte meyve ve tohum kaybının önüne geçilir. Bu durum üreticinin düşük maliyetle yüksek kazanç sağlamasına ve tarım alanlarının değerlenmesine neden olur. Türkiye’de ve dünyada tarım alanları bor ve bor içerikli ürün Etidot-67 ile değer kazanmaya devam etmektedir. Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları İşletme Müdürlüğü’nde üretilen Etidot-67 tarım endüstrisi için özel olarak geliştirilmiş bir ürün olup katı olarak toprağa ve püskürtme yöntemiyle sıvı olarak yaprak uygulamalarında kullanılmaktadır. Aynı zamanda böcek ilacı ve ahşap malzemeleri mantar gibi zararlı organizmalardan korumak amacıyla da tercih edilmektedir. Bol ve sağlıklı çiçeklenmeye yardımcı olan borlu tarım ürünü Etidot-67 suda hızlıca çözünmesiyle birlikte kolaylıkla kullanılabilmektedir.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Tufal Nedir?Nasıl Oluşur ?Nerelerde Kullanılır?

Çelik alaşımlarının yüksek sıcaklıkta tavlanması esnasında gerçekleşen oksitlenme sonucu oluşan demir oksit tabakasına tufal denmektedir. Yüksek sıcaklıklarda çelik yüzeyinde merkezden dışarı doğru vüstit (FeO), manyetit (Fe3O4), hematit (Fe2O3) demir oksitlerini içeren tufal tabakası bulunmaktadır.

En düşük oksijen miktarına sahip olan vüstit (FeO) metale yakın içteki tabakayı oluşturmaktadır. Artan sıcaklıkla beraber vüstitin tufal içerisindeki miktarı artmaktadır ve çelik sıcaklığı 700°C’yi aştığında vüstit, tufal tabakasının % 95’ini oluşturmaktadır. Vüstit diğer demir oksitlere göre 1370-1425°C arasındaki düşük sıcaklıklarda ergimektedir ve vüstit tabakasının ergimesiyle tufalleşme hızı da artmaktadır.

Manyetit (Fe3O4) tufal katmanının orta tabakasını oluşturmaktadır. 500°C sıcaklığın altında bulunan çelikte tufal sadece manyetitten oluşmaktadır. Sıcaklığın 600°C’nin üzerine çıkmasıyla manyetitin yerini vüstit almaya başlamaktadır ve 700°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda manyetit, tufal tabakasının ancak % 4’ünü içermektedir.

Hematit (Fe2O3), tufal katmanının en dıştaki atmosfere açık tabakasını oluşturmaktadır. Çelik sıcaklığının 800°C altında olduğu ortamda oluşmaktadır. Daha yüksek sıcaklıklarda tufal tabakasının sadece % 1’ni oluşturmaktadır.

Tufallerin Sınıflandırılması

Çelik yüzeyinde meydana gelen tufal, oluştuğu ortamın cinsine veya oluşma şekline göre sınıflandırılabilmektedir.

Hadde Tufali

Yüksek sıcaklıkta yapılan haddeleme işleminde metal yüzeyinde oksidasyon ürünü olarak oluşan tabakalar hadde tufali olarak adlandırılmaktadır. Sürekli dökümde veya haddehanede slab, ingot ve kütüğün yüzeyinde yüksek sıcaklık (1100-1300°C) ve oksitleyici ortam nedeniyle oluşan hadde tufali yüzeyden yüksek basınçlı su ile temizlenmektedir.

Tav fırınındaki yanma havasında sıvı ve gaz yakıtların belli bir orandan fazla olması ile ticari çeliklerin oksidasyonu ideal parabolik hızdan uzaklaşarak daha düşük bir hızda gerçekleşmekte ve tufal kristal yapısı içinde boşluk difüzyon mekanizması ile oluşmaktadır. Ticari çeliklerde gerçek oksidasyon hızı oksitlenmenin başlama özelliğine, ısı farklılığından dolayı yüzeydeki tufalin kırılma veya dökülmesine ve aynı zamanda tufalde metalsülfür ve silikat fazlarının oluşumuna bağlıdır.

Ağır Başlangıç Tufali

Çeliğin tav fırınında uzun süre bırakılması nedeniyle çelik yüzeyinde oluşan kalınlığı 3-4 milimetre civarında olan tufal çeşididir.

Fırın Tufali

Çelik ve tufal arasında çok kuvvetli bir bağ oluşturan başlangıç tufal şeklidir. Fırın tufali genellikle yarı mamul çelik ürünlerin yüksek tavlama sıcaklığına maruz bırakıldığı durumlarda oluşmaktadır. Fırının özellikle cehennemlik bölgesinde çelik yüzey sıcaklığı yüksek dereceye erişirken tufal ergiyerek çelik ara yüzeyinde bir bağ oluşturur. Fırında redükleyici atmosfer uygulaması bu olayı geciktirmektedir.

Refrakter Tufali 

Çelik yüzeyindeki tufalin fırından kopan ergime noktası düşük refrakter parçaları ile birleşmesinden meydana gelmektedir. Refrakter tufalinin rengi kullanılan refraktere bağlı olarak kırmızı, sarı, mor, kahve veya siyah renkte olabilir.

Birincil Tufal 

Ağır başlangıç tufaline benzer şekilde gelişen birincil tufal yaygın olarak çelik üst yüzeyinde görülmektedir. Çeliğin haddelenmesi sırasında hazırlık grubu hadde tezgahlarında siyah tanecikler şeklinde görülmektedir.

İkincil Tufal 

Fırından çıkan çeliğin yüzeyinde tufal kırma prosesinden sonra oluşan bir tufal şeklidir. İkincil tufalin kalınlığı çeliğin bileşimi, sıcaklığı, tufal kırma işleminin verimi ve tufal kırma işleminden sonraki oksidasyon süresine bağlı olarak değişmektedir.

Kırmızı Oksit 

Tufali Vüstit ile ilgili tufalin değişik çeşitlerini belirtmektedir. Kırmızı oksit tufali yüksek sıcaklıktaki haddeleme esnasında ve özellikle hazırlık grubu hadde tezgahlarında oluşmaktadır.

Tufallerin Değerlendirilmesi

Değerli bir demir kaynağı olan tufal sinter harmanına katılarak yüksek fırında pik demir üretiminde kullanılmaktadır. Ancak bu kullanım demir – çelik üretiminin büyük miktarının elektrik ark ocaklı tesislerde yapıldığı ülkemizde, açığa çıkan tufal atığının değerlendirilmesi için yeterli bulunmamaktadır.

Tufal atıklarının çamaşır makinelerinde ağırlık oluşturarak titreşimi önlemek gibi demir – çelik üretiminden başka sektörlerde de sahip olduğu ekonomik değerin altında ticari kullanımları mevcuttur.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Bitki Beslemesinde Niçin Potasyum Silikat Kullanılmalı?

Besleme programına alacağınız potasyum silikat bitkilerinize birçok fayda sağlayacaktır. Çevre stresine, sıcak hava,soğuk hava, su ve toprak toksisitesini azaltma, büyüme de kök ve yaprakta büyük faydası vardır. Topraktaki faydalı bakterilere katkısı sayesinde kök gelişimine%80’e kadar faydası olur.

Doğal bir fungusıt olarak işlev görür. Bitki üzerine sıkılan potasyum silikat bitki üzerinde görünmez bir bariyer oluşturarak böcek ve mantar saldırılarını minimize ederek bitkinin zarar görmemesini sağlar. Bu sayede yetişen bitkilerin hastalıklara ve diğer zararlılara direnç kazanmış olur. Kök bölgesinde besin elementlerinin alınımını, yapraklardaki klorofil konsantrasyonunu ve RUBP karboksilaz enzimini dengeleyerek bitkinin kuvvetli bir şekilde gelişmesini sağlar.

Yapılan araştırmalar sonucunda klonlanan ürünlerde ve yeniden döllenen tohumların çimlenmesinde %90 a kadar bir artış gözlemlenmiştir.  Bir başka araştırmada ise kuru meyve ağırlığına da etkisi olduğu görülmüştür

Kalsiyum ve borun birbirleri üzerinde sinerjik etkisine silikon desteği eklendiğinde topraktan kolayca alınamayan, taşınması zor olan kalsiyumun aşağıdan yukarı taşınmasında asansör görevi görür.

Çinko eksikliğini, aşırı fosfor, mangan, sodyum ve alüminyum toksisitesini  tolere eder.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Pars Pro Yeni Nesil Alkol Test Kiti

ALKOL TEST KULLANIMA HAZIR OLARAK ETİL ALKOL VE METİL ALKOL AYRIMINI YAPMANIZI SAĞLAR.

NASIL MI?

İçerisinde 3 ml test solüsyonu bulunan tüpe test etmek istediğiniz alkolden 6 ml ekleyin 20 saniye çalkalayın 1 dakika bekleyin. Görsellerde gördüğünüz şekilde şeffaf görüntü oluşuyorsa ürün etil alkoldür.

Çökelti oluşuyorsa metil alkoldür.

Testimiz bittikten sonra uygun atık toplama kaplarına atınız.

Tek kullanımlık tüplerdir.

Bu kadar basit, çözünmesi gereken katı yok. Kaç dakika bekledim renk acaba doğru mu oluştu şüphesi yok. Sadece 1.5 dakikada sıvı formdaki test kitiyle sonuç almak işte bu kadar kolay.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Hayvanlarda magnezyum gereksinimi

Hayvanlarda magnezyum gereksinimi; türe, verim yönüne, verilen magnezyum elementinin kimyasal formuna ve rasyonun yapısına bağlıdır. Rasyondaki pek çok faktörler, magnezyum emilimini ve dolayısıyla magnezyum gereksimini etkiler. Magnezyum gereksinimini etkileyen rasyona ait faktörler, K,N,Ca,P,Al,Fe,Na, protein, yağ, organik asitler, karbonhidrat çeşidi, iyonoforlar, magnezyum düzeyi, yemleme sıklığı olabilir. Azot ve potasyumlu gübrelerin kullandığı meralarda otlayan yüksek verimli süt ineklerinde magnezyumun yararlanılabilirliği azalır.


Laktasyon dönemindeki ineklerin rasyonlarında kuru maddede %0,18-0,20 düzeyinde magnezyum bulunması yeterli olmaktadır. Körpe ot tüketen hayvanlarda ve yüksek süt verimine sahip ineklerde bu oran %0,25-0,30’a çıkartılmalıdır. Çayır tetanisini önlemek amacıyla ineğin verim düzeyine ve rasyonun bileşimine bağlı olarak günde 6-20 g magnezyum ilavesi gereklidir.


Gebe sığırların rasyonlarında kuru madede %0.16 magnezyum yeterlidir. Süt emen buzağıların her 1 kiloğram canlı ağırlık için duydukları magnezyum ihtiyacı günlük 12-16 mg kadardır. Laktasyon dönemindeki ineklerde yaşama payı olarak toplam magnezyum ihtiyacı günde 12-14 kadardır ve buna her kiloğram süt için 0,6 ilave edilir.


Besi sığırlarının magnezyum gereksinimi; günde 20-30 mg/kg canlı olmaktadır. Ayrıca besi sığırlarını çayır tetanisinden korumak için de MgO takviyesi gereklidir.


Kuzularda, gebeliğin son dönemindeki koyunlarda ve laktasyondaki koyunlarda, magnezyum ihtiyacı;
sırasıyla rasyon kuru maddesinde %0,12; 0,15 ve 0,18’dir. Laktasyondaki koyunlar azot ve potasyum bakımından zengin meralarda otlatılıyorsa veya rasyondaki yem maddeleri azot ve potasyumlu gübrelerin kullanıldığı topraklarda yetişen ürünlerden oluşmuş ise, rasyondaki minimum magnezyum düzeyi kuru maddede %0,20 olmalıdır. Koyunları çayır tetanisinden korumak amacıyla MgO takviyesi gereklidir. 

 

Magnezyum yetersizliği:


Hayvanların özellikle streste bulunduğu ortamlarda, yağ ve/veya kalsiyum fazla düzeyde tüketilmesi gibi rasyona ait dengesizlik, magnezyum yetersizliğini arttırır.


Magnezyum eksikliği; sadece sütle ya da düşük magnezyum kapsayan rasyonlarla beslenen genç hayvanlarda oluşur. Erişkinlerde ise magnezyum yetersizliği sonucu çayır tetanisi görülür. Kan serumunda ortalama 2,5 mg/100ml magnezyum bulunup, bu düzey 0,5 mg/100ml’ye düşerse hipomagnezemik tetani (laktasyon, çayır tetanisi) adı verilen metabolik bir hastalık sığır ve koyunlarda şekillenebilir. Böyle hayvanlarda iştah azalır, canlı ağırlık azalır, verim düşer ve aşırı bir hassasiyet oluşur. Bu arada solunum ve salivasyon artar, tetani ve konvülsiyonlar tetani ve konvülsiyonlar oluşur. Çayır tetanisi, yemin mineral bileşimi, toprak özellikleri, toprağa gübre uygulamaları, mevsim, sıcaklık, hayvan türü, ırk ve yaşından etkilenen metabolik bir hastalıktır.
İlkbaharda doğum yapan ineklerde, buzağılamadan sonraki birkaç hafta içerisinde, çayır tetanisi oluşma ihtimali daha fazladır. Hayvanlarda yaş ilerledikçe iskelet magnezyumunu mobilize etme yeteneğinin azalmasından dolayı daha yaşlı hayvanlarda çayır tetanisine karşı duyarlılık artmaktadır. Örneğin süt emen buzağılarda magnezyumun yararlanılabilirliği %70 kadarken daha sonra %30-50’ye kadar düşmektedir. Dişi hayvanlar, çayır tetanisine karşı daha duyarlıdır. Özellikle buzağılarına bakan ve süt verme döneminde olan inekler, daha duyarlıdır. Gebe hayvanlarda bu durumdan dolayı, bazen ölüm görülebilir. Azot ya da potasyumlu gübrelerin kullanıldığı topraklarda bile yetişen körpe otların fazla tüketilmesi, çayır tetanisinin en önemli nedenlerindendir. Böyle meralardan elde edilen kaba yemlerde yüksek düzeyde bulunan azot ve potasyum, magnezyum bağırsaktan emilimini olumsuz yolda etkiler. Aynı şekilde rasyona, yüksek düzeyde kalsiyum, fosfor ve aliminyum ilavesi de magnezyum emiliminin azalmasına yol açar.

 

Rasyondaki ani değişiklikler veya rasyonun yetersiz magnezyum eksikliğine bağlı değişikliklerin oluşmasına, yani hayvan sağlığının bozulmasına, metabolizmasının olumsuz yönde etkilemesine, özellikle süt verimi ve canlı ağırlığın düşmesine yol açar. Bundan dolayı da sığır ve koyun yemlerine MgO takviyesi yukarıda da belirtilen nedenlerden ötürü kesinlikle gereklidir. 

Türkiye genelinde hayvanlarda görülen MgO eksikliğine bağlı hastalıkların giderilmesinde karma yemlerde ton başına 7 kg Magnezyum Oksit kullanımı kesinlikle gereklidir.

 

Magnezyum Oksitin Karma Yemde Kullanımı:

Büyük baş hayvanlar için hazırlanan 1 ton karma yeme 8 – 10 kg arası Magnezyum Oksit katılmalıdır. 

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Antimuan Nedir?Nerelerde Kullanılır?

Antimuan, insanlar tarafından çok eski zamanlardan beri kullanılan ve günümüzde stratejik önemi olan bir metaldir. Metalurjik olarak demir dışı metaller grubunda yer almaktadır. Kalay ve kurşun gibi metaller, antimuan ilave edilerek büyük ölçüde sertleştirilebilirler. Isı ve elektrik geçirgenliğinin az oluşu, alaşımlarda kullanılarak sertleştirici ve korozyonu önlemesi gibi bazı özellikleri nedeniyle bir çok sanayiinin hammaddesi olarak kullanılmaktadır.

Doğada 150 kadar Sb içeren mineral bilinmesine karşın, metal üretiminde ve hammadde olarak kullanımda başta antimonit (Sb2S3), senarmontit (Sb2O3), valentinit (Sb2O3), servantit (Sb2O4) ve kermesit (2Sb2S3.Sb2O3) mineralleri önem taşımaktadır. En çok bulunan minerali antimonittir (Sb2S3). Bünyede bulunan istenmeyen elementler ise As, Pb, Hg ve Fe’ dir.

Antimuan, kükürde olan afinitesi ve bakır, kurşun ve gümüş gibi metalik elementlerle bileşik oluşturma yeteneği nedeniyle doğada ender olarak nabit halde bulunur.
Başlıca antimuan mineralleri, kimyasal formülleri ile birlikte aşağıda verilmiştir.

  • Antimonit (Stibnit)    Sb2S3
  • Servantit        Sb2O4
  • Senarmontit  Sb2O3
  • Valentinit       Sb2O3
  • Tetrahedrit    4Cu2S.Sb2S3
  • Jamesonit     Pb2Sb2S5
  • Burnonit        PbCuSbS3
  • Gudmundit   MoSb5
  • Livingstonit   HgSb4S7
  • Metastibnit    Sb2S3
  • Kermezit        Sb2S2O
  • Bertiyerit        FeS.Sb2S3
  • Ailemontit      AsSb
  • Stibikonit       Sb2O4.H2O

Antimuan gümüş beyazı renginde, kolay kırılabilen, katı kristalin yapıda olup, elektrik ve ısı iletkenliği çok zayıf bir elementtir. Antimuanın atom ağırlığı 121.8 dir. 630 °C de kaynar. Özgül ağırlığı 6.7 gr/cm olan antimuan metalinin sertliği Mohs ölçeğine göre 3-3.5 arasındadır. Antimuanın yer kabuğundaki bolluğu 0.2 ile 0.5 ppm arasında değişir. Antimuan kalkofil bir element olup, kükürt dışındaki bakır, kurşun ve gümüş gibi ağır metallerle de birlikte oluşur. Doğada yüzden fazla antimuan minerali bulunur. Stibnit (Sb2S3) antimuanın en çok bulunan cevher mineralidir.

Basit antimuan yatakları, başlıca stibnit ya da ender olarak silisli gang içinde nabit antimuanla birlikte genellikle az pirit ve yer yer az altın ve küçük miktarlarda başlıca gümüş ve civa olmak üzere diğer metal sülfitlerden oluşur. Antimuan cevherleşmeleri genellikle magmatik faaliyetlerle ilişkili olup, granit, diyorit ve monzonit gibi intrüziflerle yakın jenetik bağa sahiptir. Damarların minerolojisi ve hemen hemen daima sığ derinliklerde bulunması oluşumun yüzeye yakın konumlarda ve düşük sıcaklıklarda olduğunu gösterir. Bu da cevher çökelimi sırasında su tablasının konumuyla ilişkilidir. Jeolojik olarak basit olan bu stibnit yataklarının çoğunun rezervi, birkaç bin tondan fazla değildir.

Kompleks antimuan yatakları stibnitle birlikte bulunan pirit, arsenopirit, zinober veya şelitten veya değişen miktarlarda bakır, kurşun ve gümüş içeren antimuan sülfotuzlarıyla birlikte bu metallerin (bakır, kurşun, gümüş) ve çinkonun bilinen sülfitlerinden oluşur. Kalay, kalsiyum, bakır, selenyum ve kadmiyum akülerdeki kurşunu sertleştirici ikameler arasındadır. Antimuan-kurşunlu aküler 1980’li yılların başında, bakım gerektirmeyen akülerin yapılmasıyla pazardaki payının büyük kısmını kaybetmiştir.

Yangın geciktiricilerde organik bileşikler, hidratlı alüminyum oksitler (alümina trihidrat), bor bileşikleri (çinko borat, amonyum pentaborat vb.), halojenleştirilmiş bileşikler, fosfor bileşikleri ve magnezyum hidroksit alternatif malzeme olarak kullanılabilmektedir. Yine kauçuk imalatında telleryum ve selenyum, antimuanın yerini alabilmektedir.Plastikler veya paslanmaz çelik ürünleri, emaye kaplama yerine kullanılabilir. Boya, pigment ve emayede antimuan kimyasalları yerine titan, krom, kalay, çinko ve zirkon kullanılmaktadır.

Türkiye’de antimuan metali, akü imalatında, bazı askeri malzemelerin yapımında, ulaşım ve makine imalat sektöründe ayrıca antimuan oksit boya imalatında ve antimuan penta sülfür lastik üretiminde kullanılmaktadır. Akü imalatında kullanılan antimuan metali, tüketimde ilk sırada yer almaktadır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Top