Yurdumuz Hayvanlarında Bakır yetmezliği

Bakır organizmada  önemli fonksiyonları olan elementlerden birisidir. Çeşitli metabolizma olaylarında ve bazı önemli maddelerin kurulmasında ya kurucu maddelerden birisi olarak yada kuruluş için gerekli bir faktör olarak rol oynar. Bugün 50’den fazla bakırlı protein veya enzim tanınmaktadır. Bakırın katıldığı en önemli enzim sistemleri oksidazlardır.

Bakır noksanlığında, rat, domuz, koyun, sığır ve civcivlerde bir tür anemi oluşmaktadır. Bakır noksanlığına bağlı olarak, demir metabolizmasında oluşan bu bozukluk, hücrelerin demiri seruma bırakma kabiliyetlerindeki bozulma ile açıklanmaktadır. Demirin dokulardan plazma transferinde, Fe++ (Ferro) iyonunun enzimatik oksidasyonunun gerektiği ve bunun da plazmadaki bakırlı bir enzim olan seruloplazmin tarafından gerçekleştirildiği bildirilmektedir.

Bakır noksanlığında koyunlarda yapağı kıvrımlarının kaybolması, yumuşaklığını kaybederek sertleşmesi çok belirgindir. Kuzularda siyah renkli kısımlarda, beyaz şeritlerin oluşması (Achromotriche) devamlı görülen bir belirtidir. Bakır noksanlığı görülen bölgelerde, sığırlardaki düşüş fertilitenin, bakır noksanlığı ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Yine bakır noksanlığına bağlı olarak sığır ve koyunlarda seyrek de olsa kemik kırılmalarına rastlanmaktadır.

Gerek primer ve gerekse sekunder bakır noksanlığına bağlı olarak yurdumuzda, özellikle yeni doğan ve genç kuzularda enzootik ataksi görülmektedir. Hastalık simetrik bir serebral demiyelinizasyon ve omirilikte motorik sinirlerin dejenerasyonu ile birlikte seyreder.

Yurdumuzda enzootik ataksi olayları ilk kez 1961’de tanımlanmış ve konu günümüze kadar pek çok araştırıcı tarafından incelenmiştir. Orta Karadeniz bölgesinde, Bafra-Karaköy harasında tesbit edildikten sonra, yapılan seri çalışmalarla yurdumuzda daha pek çok bölgede bakır eksikliği ortaya çıkarılmıştır. Bugün, Zonguldak, Ankara ve Trabzon illeri üçgeni içerisinde, Konya Cihanbeyli ilçesi ve çevresinde, Denizli Merkez ve Çivril ilçelerinde bakır eksikliğine bağlı hastalıkları görmek mümkün olmaktadır.

Yurdumuzda enzootik ataksi üzerinde çalışmalar yapan araştırıcılara göre, hastalık klinik olarak dört grupta incelenmektedir; tam felçli kuzular, hiç ayağa kalkamadıkları halde, ağır olanların ön bacakları üzerinde durabildikleri, fakat arka kısımlarını kaldıramadıkları görülmektedir. Bu durumdakilerin bile analarını emdikten 3-4 gün sonra öldükleri bildirilmektedir. Orta şiddetteki olaylarda, arka bacak hareketlerine düzensizlik, sendeleme, zaman zaman düşüp yuvarlanma ve kalkmak için çabaladıklarında köpek gibi oturdukları göze çarpmaktadır. Hafif olaylarda ise, özellikle koşturma sırasında daha da belirginleşen arka bacak hareketlerindeki koordinasyon bozukluğu dikkati çekmektedir. Arka bacaklara ve bele yapılan uyarımlarda duyarlılık vardır.

Rasyondaki anorganik sülfat, yüksek seviyedeki molibden, hayvanlarda bakırın emilimi ve depolanmasını azaltmaktadır. Bakırın çinko ile de etkileşimi vardır ve bakırın depolanması, yüksek çinko içeren yemlerle azaltılabilmektedir. Kalsiyum karbonat, kurşun asetat gibi tuzlar da bakırın sudaki çözünürlüğünü azaltarak etki ederler.

Koyunlarda bakır noksanlığı kadar bakır zehirlenmesi de önem kazanmaya başlamıştır. Çeşitli amaçlarla meralara bakır sülfat uygulamalarının yapılması veya koruma/sağıtım amacı ile yemlerle sürekli bakır bileşiklerinin verilmesi ile fazla miktarda bakırın alınması durumlarında zehirlenme tablosu şekillenmektedir. Bu durumdaki hayvanlar hemolitik kriz neticesi ölmektedir.

Bakır noksanlığına karşı yurdumuzda etkin önlemler alınmış bulunmaktadır. Bu amaçla hayvanlara sürekli bakır sülfat + yem verildiği gibi, belirli dönemlerde parenteral enjeksiyonlardan da başarılı sonuçlar alınmaktadır. Sağıtım için de çeşitli bakır bileşikleri kullanılmaktadır.

by ozkancol

Yurdumuz Hayvanlarında Bakır yetmezliği

Bakır organizmada  önemli fonksiyonları olan elementlerden birisidir. Çeşitli metabolizma olaylarında ve bazı önemli maddelerin kurulmasında ya kurucu maddelerden birisi olarak yada kuruluş için gerekli bir faktör olarak rol oynar. Bugün 50’den fazla bakırlı protein veya enzim tanınmaktadır. Bakırın katıldığı en önemli enzim sistemleri oksidazlardır.

Bakır noksanlığında, rat, domuz, koyun, sığır ve civcivlerde bir tür anemi oluşmaktadır. Bakır noksanlığına bağlı olarak, demir metabolizmasında oluşan bu bozukluk, hücrelerin demiri seruma bırakma kabiliyetlerindeki bozulma ile açıklanmaktadır. Demirin dokulardan plazma transferinde, Fe++ (Ferro) iyonunun enzimatik oksidasyonunun gerektiği ve bunun da plazmadaki bakırlı bir enzim olan seruloplazmin tarafından gerçekleştirildiği bildirilmektedir.

Bakır noksanlığında koyunlarda yapağı kıvrımlarının kaybolması, yumuşaklığını kaybederek sertleşmesi çok belirgindir. Kuzularda siyah renkli kısımlarda, beyaz şeritlerin oluşması (Achromotriche) devamlı görülen bir belirtidir. Bakır noksanlığı görülen bölgelerde, sığırlardaki düşüş fertilitenin, bakır noksanlığı ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Yine bakır noksanlığına bağlı olarak sığır ve koyunlarda seyrek de olsa kemik kırılmalarına rastlanmaktadır.

Gerek primer ve gerekse sekunder bakır noksanlığına bağlı olarak yurdumuzda, özellikle yeni doğan ve genç kuzularda enzootik ataksi görülmektedir. Hastalık simetrik bir serebral demiyelinizasyon ve omirilikte motorik sinirlerin dejenerasyonu ile birlikte seyreder.

Yurdumuzda enzootik ataksi olayları ilk kez 1961’de tanımlanmış ve konu günümüze kadar pek çok araştırıcı tarafından incelenmiştir. Orta Karadeniz bölgesinde, Bafra-Karaköy harasında tesbit edildikten sonra, yapılan seri çalışmalarla yurdumuzda daha pek çok bölgede bakır eksikliği ortaya çıkarılmıştır. Bugün, Zonguldak, Ankara ve Trabzon illeri üçgeni içerisinde, Konya Cihanbeyli ilçesi ve çevresinde, Denizli Merkez ve Çivril ilçelerinde bakır eksikliğine bağlı hastalıkları görmek mümkün olmaktadır.

Yurdumuzda enzootik ataksi üzerinde çalışmalar yapan araştırıcılara göre, hastalık klinik olarak dört grupta incelenmektedir; tam felçli kuzular, hiç ayağa kalkamadıkları halde, ağır olanların ön bacakları üzerinde durabildikleri, fakat arka kısımlarını kaldıramadıkları görülmektedir. Bu durumdakilerin bile analarını emdikten 3-4 gün sonra öldükleri bildirilmektedir. Orta şiddetteki olaylarda, arka bacak hareketlerine düzensizlik, sendeleme, zaman zaman düşüp yuvarlanma ve kalkmak için çabaladıklarında köpek gibi oturdukları göze çarpmaktadır. Hafif olaylarda ise, özellikle koşturma sırasında daha da belirginleşen arka bacak hareketlerindeki koordinasyon bozukluğu dikkati çekmektedir. Arka bacaklara ve bele yapılan uyarımlarda duyarlılık vardır.

Rasyondaki anorganik sülfat, yüksek seviyedeki molibden, hayvanlarda bakırın emilimi ve depolanmasını azaltmaktadır. Bakırın çinko ile de etkileşimi vardır ve bakırın depolanması, yüksek çinko içeren yemlerle azaltılabilmektedir. Kalsiyum karbonat, kurşun asetat gibi tuzlar da bakırın sudaki çözünürlüğünü azaltarak etki ederler.

Koyunlarda bakır noksanlığı kadar bakır zehirlenmesi de önem kazanmaya başlamıştır. Çeşitli amaçlarla meralara bakır sülfat uygulamalarının yapılması veya koruma/sağıtım amacı ile yemlerle sürekli bakır bileşiklerinin verilmesi ile fazla miktarda bakırın alınması durumlarında zehirlenme tablosu şekillenmektedir. Bu durumdaki hayvanlar hemolitik kriz neticesi ölmektedir.

Bakır noksanlığına karşı yurdumuzda etkin önlemler alınmış bulunmaktadır. Bu amaçla hayvanlara sürekli bakır sülfat + yem verildiği gibi, belirli dönemlerde parenteral enjeksiyonlardan da başarılı sonuçlar alınmaktadır. Sağıtım için de çeşitli bakır bileşikleri kullanılmaktadır.

by ozkancol

by ozkancol

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Top