manganez oksit

by ali perkins ali perkins Yorum yapılmamış

Manganez (Mangan) Nedir? Nerelerde Kullanılır?Özellikleri Nelerdir?

Manganez ya da diğer adıyla mangan. Yer yüzünde en çok rastlanan 12. elementtir ve demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan metaldir. Saf mangan, normal hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Atom ağırlığı 54,94 g/mol, atom numarası 25 ve ergime noktası 1244°C’dir.

Fosfor, kükürt ve oksijen ile ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda kolay bir şekilde bileşik yapabilmektedir. Bundan dolayı çelik bünyesinde bulunan fosfor ve kükürdün giderilmesinde kullanılmaktadır. Başta demir olmak üzere, bakır, alüminyum ve silisyum ile çeşitli özelliklere sahip alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı ise ferromangan (%78 Mn) ve silikomangan (%65-70 Mn) alaşımlarıdır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Günümüzde artan çelik üretimi, mangan üretimindeki artışa da sebep olmuştur. Pirometalurjik ve hidrometalurjik yöntemler olmak üzere iki çeşit üretim yöntemi bulunmaktadır. Üretilen manganın büyük bir kısmı (%85-90) demir çelik endüstrisinde alaşım elementi olarak kullanılmaktadır. Çeliğe mangan eklenerek; çeliğin dövülme, haddelenme, tokluk, mukavemet, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özellikleri geliştirilmektedir.

Mangan 1826’da Asya Magnezyum’da keşfedildiği düşünülmektedir ve ilk kez cam eşya yapımında camın rengini ayarlamak için kullanıldığı tahmin edilmektedir. Az miktarda eklenmesiyle demir elementinden kaynaklanan yeşil rengin giderilmesine kullanılmıştır. Eklemeye devam ettikçe de pembe, mor ve siyah renkleri elde edilmiştir.

1700’lü yıllarda Gahn, mangan metalini saflaştır

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Ferromangan endüstriyel olarak ilk kez 1841’mayı başarmıştır. Mangan adı ise ilk kez Buttman tarafından 1808’de kullanılmıştır. İlk kullanışlı mangan cevheri permanganat ise 17. yy.’da Alman kimyacı Glauber tarafından keşfedilmiştir.

de Pourcel tarafından Fransa’da üretilmiştir. Üretimi yapılan ferromangan burada pota çeliği yapımında kullanılmıştır. Yüksek mangan pik ise (%20 Mn ve Fe) ticari olarak 1850’lerde Prussia’da üretilmiştir.

Demir çelik endüstrisinde; çelik alaşımına ferromangan ilave edilmesi ile fosfor ve sülfürün giderilmesi, bu iki elementin çelik üstündeki kötü etkilerin giderilmesini sağlamıştır. Siemens tarafından 1866 yılında patenti alınmıştır. 1875’te yüksek fırında ferromangan üretimi Purcel tarafından başarılmıştır. 1888’de ise Hadfield mangan içeren çelik üreterek çeliğin sürtünme ve aşınmaya karşı olan direncini artırmıştır. Ferromangan ilk kez 1890’lı yıllarda üretilmiştir. 1990’lı yıllarda en çok MnO2 bileşiği kullanılmaya başlanmıştır. İlk kullanımı ise 1868’de Leclanche tarafından kuru pil sisteminde birincil katot bileşimi olarak kullanılmıştır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Manganezin Fiziksel ve Kimyasal Özelikleri

Manganez, gümüş renge sahip bir metaldir ve demiri anımsatmaktadır. Aynı zamanda çok sert ve kırılgan bir yapıya sahiptir. En çok metalik formda, alaşımlamada, sülfür, fosfor ve oksijen giderici olarak demirde, çelikte ve demir dışı metallerin üretilmesinde kullanılmaktadır.

Manganez; demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan ve yer kabuğunda en çok bulunan 12. elementtir. Periyodik tablodaki yeri 7. grup 4. periyottur. Atom numarası 25 ve atomik ağırlığı 54,94 g/mol’dür. Manganezin bazı özellikleri aşağıda belirtilmiştir.

Ergime noktası: 1244°C
Kaynama noktası: 2150 °C
Yoğunluk: 7,43 g/cm3
Özgül ısı: 0,115 cal/g
Ergime gizli ısısı: 63,7 cal/g
Lineer genleşme katsayısı: 22×10-6
Sertlik: 5,0 mohs
Sıkıştırılabilme: 8,4×10-7
Buharlaşma gizli ısısı: 53700 cal/g-at
Standart elektrod potansiyeli: 1,134 V
Manyetik hassasiyeti: 8×10-6 cgs

Manganezin α ve β formları kırılgan yapıya sahiptir. γ formu ise şekil verilebilir ve kararsız yapıdadir. Dondurulmuş halde tutulmazsa δ formuna dönüşmektedir. Γ formunun çekme dayanımı 72000 psi, akma mukavemeti 35000 psi, uzaması %40 ve sertlik değeri 35 Rockwell C’dir. γ formu düşük oranda bakır ve nikel eklenmesi ile kararlı hale getirilebilir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Manganez Mineralleri ve Cevherleri

Saf manganez normal şartlar altında dayanıklıdır. Ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda ise oksijen, fosfor ve kükürt ile kolaylıkla bileşik yapar. Bundan dolayı metallerin kükürtsüzleştirilmesinde ve reoksidasyonunda da kullanılmaktadır. Başta demir elementi olmak üzere, magnezyum, titanyum, silisyum, alüminyum, bakır ve çinko ile çeşitli özelliklerde alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanları silikomangan (%65-70 Mn) ve ferromangan (%78 Mn) alaşımlarıdır. Mangan, mağmanın kristallenmesi esnasında Fe2+ iyonuyla beraber magmatik minerallerin yapısına girmekte ve özellikle amfibol grubu biyolitlerin ve minerallerin yapısında zenginleşmektedir.

Manganez bileşikleri yer yüzünün geniş bir bölümünde yaygın halde bulunmaktadır ve fazla sayıda mineralde oluşmaktadır. Ticari olarak en önemli olan manganez mineralleri ise oksitli yapıya sahip olan manganez mineralleridir.

Manganez cevherleri şu şekilde sınıflandırılabilir;

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

%35’ten fazla manganez ihtiva eden cevherler; manganez cevherleri, %10-35 manganez ihtiva eden cevherler; demirli manganez cevheri ve %5-10 manganez ihtiva eden cevherler. Bununla beraber üretim yapılabilecek durumda olması için cevherdeki en az manganez miktarı %20’dir.

Bazı manganez bileşikleri:

Oksidasyon Derecesi Kristal Yapısı Örnek
Mn3- Tetrahedral Mn(NO)3CO
Mn2- Kare [Mn (ftalosiyanin)]2-
Mn Trigonal Bipyramid Mn(CO)5-
Mn0 Oktahedral Mn2(CO)10
Mn+ Oktahedral [Mn(CN)6]5-
Mn2+ Tetrahedral MnCl42-
Mn3+ Oktahedral MnF3
Mn4+ Oktahedral MnO2
Mn5+ Tetrahedral MnO43-
Mn6+ Tetrahedral MnO42-
Mn7+ Tetrahedral MnO4

Bireşimli cevherler doğal cevherleri zenginleştirerek üretilmektedir. Manganez cevherleri; metalurjik, pil ve kimyasal kalitede cevher olmak üzere üç kısımda incelenmektedir. Metalurjik kalitedeki cevherler; ferromangan, manganez alaşımları ve kimyasallar için uygundur. Birincil kalitede mangan dioksit en az %85 MnO2 içermesi gerekir. İkincil kalitede olan mangan cevheri ise en az %68 MnO2 içermesi gerekmektedir. Kimyasal kalitedeki manganez cevherleri ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlarda tip A kimyasal üretim yöntemlerinde oksidasyon amaçlı, tip B ise permanganat yapımında kullanılmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA  DA..

Yer kabuğunda manganez cevherleri, genellikle oksitli manganez mineralleri halinde bulunaktadır. Oksitli manganez mineralleri; psilomelan, hausmannit, pirolüsit ve manganittir. Karbonatlı manganez minerali ise rodokrozittir.

Sülfürlü manganez cevherleri ticari olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı silikatları çıkartılmaktadır. Hauerit ve alabandit bilinen sülfürlü manganez mineralleridir. Hauerit nadir bulunan bir manganez mineralidir.

Yer kabuğunda bileşiminde manganez ihtiva eden 300’ü aşkın mineral bulunmaktadır. En çok öneme sahip manganez mineralleri; pirolusit, ramsdellit, polianit, manganit, kriptomelan, psilomelan, hausmanit, branuit, bixbit, jakopsit, hollandit, koronadit ve rodokrosittir. Aşağıdaki tabloda ticari olarak en çok öneme sahip manganez minerallerinin özellikleri verilmiştir.

Önemli mangan mineralleri
Bazı mangan mineralleri: a) Manganit b) Pirolusit c) Psilomen d) Rodokrozit e) Brounit f) Todoriket

Manganez Cevherlerindeki Empüriteler

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Manganez cevherinde bulunan empüriteler 4 genel gruba ayrılabilir. Bunlar;

  1. Metaller: Demir, bakır, çinko, gümüş, kurşun
  2. Gang: Kireç magnezyum oksit, alümina, silis
  3. Uçucular: Su, organik maddeler, karbondioksit
  4. Metalik olmayanlar: Fosfor, kükürt

Bakır, çinko ve kurşun, cevherde olmaması istenen metallerdir. Bu üç elementin miktarı istenilen sınırlarda olması gerekmektedir. Eğer bu elementler cevher içerisinde yüksek miktarda ihtiva ediyorsa, cevher ekonomik olarak uygun değildir.

Cevherin ekonomik olarak bir değere sahip olması için alümina, magnezyum oksit, silisyum ve kireç miktarları çok önemlidir. Eğer bu değerler istenilen miktarlardan fazla ise cevher ekonomik olarak değerli değildir. Bunun sebebi ise manganezin üretiminde, bu elementlerin miktarları fazla olması nedeniyle, manganın ergitilmesi sırasında yüksek cüruf hacmine sebep olmaktadır. Yüksek cüruf hacmi olursa kok tüketimi artar ve bu da prosesin ekonomikliğini etkiler.

Manganez cevherlerinin büyük bir kısmı su içermektedir. Karbondioksit ve suyu bünyeden uzaklaştırmak için kalsinasyon işlemi uygulanmaktadır. Rodokrosit cevherinde %38 karbondioksit bulunması nedeniyle şarjdan önce mutlaka kalsine edilmesi gerekmektedir.

Sülfür ve fosfor manganez cevherlerinde istenmeyen empüritelerdir. Bunlar cevher bünyesinde bulunuyorsa, ergitme sırasında nihai ürüne geçerler. Yüksek fosforlu cevherlerden fosfor giderilmesi de mümkün değildir. Cevherde sülfür bulunuyor ise ergitme sırasında manganezle birleşerek mangan sülfür olarak cürufa geçeceğiden dolayı fosfor kadar sorun teşkil etmez.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Mangan Rezervleri

Dünyadaki Mangan Rezervleri

Yer kabuğunda toplam manganez cevheri miktarı yaklaşık olarak 5 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Düyanın manganez ihtiyacını karşılayan cevherler genellikle Çin, avusturalya, Gabon, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’dan çıkarılmaktadır. Ayrıca bunların yanında okyanus diplerindeki nodüller de önemli manganez kaynaklarındandır. Aşağıdaki tablodan dünya üzerinde bulunan manganez rezervlerini inceleyebilirsiniz.

Dünyadaki manganez yatakları

Türkiye’deki Manganez Cevherleri

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Türkiye’de yer alan manganez yatakları, dünya çapında büyük olan yataklardan değildir. Türkiye’deki mevcut yataklarda da manganez tenörü yüksek değildir. Yer alan rezervlerin büyük bir kısmı demirli mangan cevherleri oluşturmaktadır. Bu cevherlerde mangan %10-35 oranlarında bulunmaktadır. Türkiye’nin rezervlerinde en çok bulunan demirli mangan cevherlerinin, mangan cevheri olarak kullanımı yoktur. Bu cevherler demir-çelik fabrikalarında sinterde kullanılarak, mangan cevheri kullanımından tasarruf sağlanmaktadır. Türkiye’de manganlı demir cevherleri de bulunmaktadır. Miktarı %5 ila %10 mangan ihtiva eden cevherlerdir. Türkiye’de yalnızca Hekimhan-Devecinde bulunan manganez cevherleri metalurjik mangan cevheri grubunda kullanılabilir.

Türkiye’de manganez cevheri bulunan görünür tahmini olarak 4,5 ton olup, en önemli rezerv ise 4 milyon ton ile Denizli Tavas’tadır. Aşağıdaki tablodan Türkiye’de bulunan mangan rezervlerini inceleyebilirsiniz.

Türkiye manganez yatakları

Manganezin Kullanım Alanları

Manganez önemli ölçüde demir-çelik ve kimya sanayisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Üretilen manganın yaklaşık olarak %90’ı demir çelik sanayiinde kullanılmaktadır. Kalan kısmı ise kimya sanayiinde kullanılmaktadır. Bunlar haricinde manganez; alüminyum endüstrisinde alaşım malzemesi olarak, pil üretiminde, cam ve seramik endüstrisinde, elektrolitik çinko üretiminde, kaynak endüstrisinde, oto boyası, çimento, refrakter, petrokimya, fotoğrafçılık, suni gübre ve ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır. Mangan dülfat ise kimya endüstrisinde, ilaç endüstrisinde ve gübre endüstrisinde kullanılmaktadır.

Neredeyse tüm çelik türlerinin bünyesinde mangan elementi yer almaktadır. Hadfield çeliğinde manganez miktarı %13-14’lere kadar çıkmaktadır. Manganez elementinin eklenmesiyle; çeliğin dövülme, haddelenme, mukavemet, tokluk, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özelliklerini geliştirmektedir. Ayrıca manganez çelik sanayiinde sülfür ve oksijen gidermek amacıyla da kullanılmaktadır.

Çelik üretimi

Manganezin, çeliğin bahsi geçen özelliklerinin geliştirilmesi sebebiyle makas üretiminde kullanılacak olan çeliklerin yapımında mangan ilavesi yapılmaktadır. Aynı zamanda zırh çeliklerinin üretiminde de mangan ilavesi görülmektedir.

Manganez içeren bakır alaşımları ise, elektrik iletkenliğinin düşük olmasından dolayı, duyarlı elektrik dirençlerinde ve ısıtıcı rezistansların üretiminde kullanılmaktadır.

Manganez alüminyum alaşımları, meşrubat kutularının sertliğini artırmak için kullanılmaktadır.

Manganez tuzları (sülfat, karbonat, oksit, klorür) kolloidal halde enfeksiyon oluşumuna karşı hücre metabolizmasını hızlandırıcı olarak anemi tedavisinde de kullanılmaktadır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Manganez (Mangan) Nedir? Nerelerde Kullanılır?Özellikleri Nelerdir?

Manganez ya da diğer adıyla mangan. Yer yüzünde en çok rastlanan 12. elementtir ve demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan metaldir. Saf mangan, normal hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Atom ağırlığı 54,94 g/mol, atom numarası 25 ve ergime noktası 1244°C’dir.

Fosfor, kükürt ve oksijen ile ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda kolay bir şekilde bileşik yapabilmektedir. Bundan dolayı çelik bünyesinde bulunan fosfor ve kükürdün giderilmesinde kullanılmaktadır. Başta demir olmak üzere, bakır, alüminyum ve silisyum ile çeşitli özelliklere sahip alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı ise ferromangan (%78 Mn) ve silikomangan (%65-70 Mn) alaşımlarıdır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Günümüzde artan çelik üretimi, mangan üretimindeki artışa da sebep olmuştur. Pirometalurjik ve hidrometalurjik yöntemler olmak üzere iki çeşit üretim yöntemi bulunmaktadır. Üretilen manganın büyük bir kısmı (%85-90) demir çelik endüstrisinde alaşım elementi olarak kullanılmaktadır. Çeliğe mangan eklenerek; çeliğin dövülme, haddelenme, tokluk, mukavemet, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özellikleri geliştirilmektedir.

Mangan 1826’da Asya Magnezyum’da keşfedildiği düşünülmektedir ve ilk kez cam eşya yapımında camın rengini ayarlamak için kullanıldığı tahmin edilmektedir. Az miktarda eklenmesiyle demir elementinden kaynaklanan yeşil rengin giderilmesine kullanılmıştır. Eklemeye devam ettikçe de pembe, mor ve siyah renkleri elde edilmiştir.

1700’lü yıllarda Gahn, mangan metalini saflaştır

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Ferromangan endüstriyel olarak ilk kez 1841’mayı başarmıştır. Mangan adı ise ilk kez Buttman tarafından 1808’de kullanılmıştır. İlk kullanışlı mangan cevheri permanganat ise 17. yy.’da Alman kimyacı Glauber tarafından keşfedilmiştir.

de Pourcel tarafından Fransa’da üretilmiştir. Üretimi yapılan ferromangan burada pota çeliği yapımında kullanılmıştır. Yüksek mangan pik ise (%20 Mn ve Fe) ticari olarak 1850’lerde Prussia’da üretilmiştir.

Demir çelik endüstrisinde; çelik alaşımına ferromangan ilave edilmesi ile fosfor ve sülfürün giderilmesi, bu iki elementin çelik üstündeki kötü etkilerin giderilmesini sağlamıştır. Siemens tarafından 1866 yılında patenti alınmıştır. 1875’te yüksek fırında ferromangan üretimi Purcel tarafından başarılmıştır. 1888’de ise Hadfield mangan içeren çelik üreterek çeliğin sürtünme ve aşınmaya karşı olan direncini artırmıştır. Ferromangan ilk kez 1890’lı yıllarda üretilmiştir. 1990’lı yıllarda en çok MnO2 bileşiği kullanılmaya başlanmıştır. İlk kullanımı ise 1868’de Leclanche tarafından kuru pil sisteminde birincil katot bileşimi olarak kullanılmıştır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Manganezin Fiziksel ve Kimyasal Özelikleri

Manganez, gümüş renge sahip bir metaldir ve demiri anımsatmaktadır. Aynı zamanda çok sert ve kırılgan bir yapıya sahiptir. En çok metalik formda, alaşımlamada, sülfür, fosfor ve oksijen giderici olarak demirde, çelikte ve demir dışı metallerin üretilmesinde kullanılmaktadır.

Manganez; demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan ve yer kabuğunda en çok bulunan 12. elementtir. Periyodik tablodaki yeri 7. grup 4. periyottur. Atom numarası 25 ve atomik ağırlığı 54,94 g/mol’dür. Manganezin bazı özellikleri aşağıda belirtilmiştir.

Ergime noktası: 1244°C
Kaynama noktası: 2150 °C
Yoğunluk: 7,43 g/cm3
Özgül ısı: 0,115 cal/g
Ergime gizli ısısı: 63,7 cal/g
Lineer genleşme katsayısı: 22×10-6
Sertlik: 5,0 mohs
Sıkıştırılabilme: 8,4×10-7
Buharlaşma gizli ısısı: 53700 cal/g-at
Standart elektrod potansiyeli: 1,134 V
Manyetik hassasiyeti: 8×10-6 cgs

Manganezin α ve β formları kırılgan yapıya sahiptir. γ formu ise şekil verilebilir ve kararsız yapıdadir. Dondurulmuş halde tutulmazsa δ formuna dönüşmektedir. Γ formunun çekme dayanımı 72000 psi, akma mukavemeti 35000 psi, uzaması %40 ve sertlik değeri 35 Rockwell C’dir. γ formu düşük oranda bakır ve nikel eklenmesi ile kararlı hale getirilebilir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Manganez Mineralleri ve Cevherleri

Saf manganez normal şartlar altında dayanıklıdır. Ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda ise oksijen, fosfor ve kükürt ile kolaylıkla bileşik yapar. Bundan dolayı metallerin kükürtsüzleştirilmesinde ve reoksidasyonunda da kullanılmaktadır. Başta demir elementi olmak üzere, magnezyum, titanyum, silisyum, alüminyum, bakır ve çinko ile çeşitli özelliklerde alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanları silikomangan (%65-70 Mn) ve ferromangan (%78 Mn) alaşımlarıdır. Mangan, mağmanın kristallenmesi esnasında Fe2+ iyonuyla beraber magmatik minerallerin yapısına girmekte ve özellikle amfibol grubu biyolitlerin ve minerallerin yapısında zenginleşmektedir.

Manganez bileşikleri yer yüzünün geniş bir bölümünde yaygın halde bulunmaktadır ve fazla sayıda mineralde oluşmaktadır. Ticari olarak en önemli olan manganez mineralleri ise oksitli yapıya sahip olan manganez mineralleridir.

Manganez cevherleri şu şekilde sınıflandırılabilir;

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

%35’ten fazla manganez ihtiva eden cevherler; manganez cevherleri, %10-35 manganez ihtiva eden cevherler; demirli manganez cevheri ve %5-10 manganez ihtiva eden cevherler. Bununla beraber üretim yapılabilecek durumda olması için cevherdeki en az manganez miktarı %20’dir.

Bazı manganez bileşikleri:

Oksidasyon Derecesi Kristal Yapısı Örnek
Mn3- Tetrahedral Mn(NO)3CO
Mn2- Kare [Mn (ftalosiyanin)]2-
Mn Trigonal Bipyramid Mn(CO)5-
Mn0 Oktahedral Mn2(CO)10
Mn+ Oktahedral [Mn(CN)6]5-
Mn2+ Tetrahedral MnCl42-
Mn3+ Oktahedral MnF3
Mn4+ Oktahedral MnO2
Mn5+ Tetrahedral MnO43-
Mn6+ Tetrahedral MnO42-
Mn7+ Tetrahedral MnO4

Bireşimli cevherler doğal cevherleri zenginleştirerek üretilmektedir. Manganez cevherleri; metalurjik, pil ve kimyasal kalitede cevher olmak üzere üç kısımda incelenmektedir. Metalurjik kalitedeki cevherler; ferromangan, manganez alaşımları ve kimyasallar için uygundur. Birincil kalitede mangan dioksit en az %85 MnO2 içermesi gerekir. İkincil kalitede olan mangan cevheri ise en az %68 MnO2 içermesi gerekmektedir. Kimyasal kalitedeki manganez cevherleri ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlarda tip A kimyasal üretim yöntemlerinde oksidasyon amaçlı, tip B ise permanganat yapımında kullanılmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA  DA..

Yer kabuğunda manganez cevherleri, genellikle oksitli manganez mineralleri halinde bulunaktadır. Oksitli manganez mineralleri; psilomelan, hausmannit, pirolüsit ve manganittir. Karbonatlı manganez minerali ise rodokrozittir.

Sülfürlü manganez cevherleri ticari olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı silikatları çıkartılmaktadır. Hauerit ve alabandit bilinen sülfürlü manganez mineralleridir. Hauerit nadir bulunan bir manganez mineralidir.

Yer kabuğunda bileşiminde manganez ihtiva eden 300’ü aşkın mineral bulunmaktadır. En çok öneme sahip manganez mineralleri; pirolusit, ramsdellit, polianit, manganit, kriptomelan, psilomelan, hausmanit, branuit, bixbit, jakopsit, hollandit, koronadit ve rodokrosittir. Aşağıdaki tabloda ticari olarak en çok öneme sahip manganez minerallerinin özellikleri verilmiştir.

Önemli mangan mineralleri
Bazı mangan mineralleri: a) Manganit b) Pirolusit c) Psilomen d) Rodokrozit e) Brounit f) Todoriket

Manganez Cevherlerindeki Empüriteler

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Manganez cevherinde bulunan empüriteler 4 genel gruba ayrılabilir. Bunlar;

  1. Metaller: Demir, bakır, çinko, gümüş, kurşun
  2. Gang: Kireç magnezyum oksit, alümina, silis
  3. Uçucular: Su, organik maddeler, karbondioksit
  4. Metalik olmayanlar: Fosfor, kükürt

Bakır, çinko ve kurşun, cevherde olmaması istenen metallerdir. Bu üç elementin miktarı istenilen sınırlarda olması gerekmektedir. Eğer bu elementler cevher içerisinde yüksek miktarda ihtiva ediyorsa, cevher ekonomik olarak uygun değildir.

Cevherin ekonomik olarak bir değere sahip olması için alümina, magnezyum oksit, silisyum ve kireç miktarları çok önemlidir. Eğer bu değerler istenilen miktarlardan fazla ise cevher ekonomik olarak değerli değildir. Bunun sebebi ise manganezin üretiminde, bu elementlerin miktarları fazla olması nedeniyle, manganın ergitilmesi sırasında yüksek cüruf hacmine sebep olmaktadır. Yüksek cüruf hacmi olursa kok tüketimi artar ve bu da prosesin ekonomikliğini etkiler.

Manganez cevherlerinin büyük bir kısmı su içermektedir. Karbondioksit ve suyu bünyeden uzaklaştırmak için kalsinasyon işlemi uygulanmaktadır. Rodokrosit cevherinde %38 karbondioksit bulunması nedeniyle şarjdan önce mutlaka kalsine edilmesi gerekmektedir.

Sülfür ve fosfor manganez cevherlerinde istenmeyen empüritelerdir. Bunlar cevher bünyesinde bulunuyorsa, ergitme sırasında nihai ürüne geçerler. Yüksek fosforlu cevherlerden fosfor giderilmesi de mümkün değildir. Cevherde sülfür bulunuyor ise ergitme sırasında manganezle birleşerek mangan sülfür olarak cürufa geçeceğiden dolayı fosfor kadar sorun teşkil etmez.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Mangan Rezervleri

Dünyadaki Mangan Rezervleri

Yer kabuğunda toplam manganez cevheri miktarı yaklaşık olarak 5 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Düyanın manganez ihtiyacını karşılayan cevherler genellikle Çin, avusturalya, Gabon, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’dan çıkarılmaktadır. Ayrıca bunların yanında okyanus diplerindeki nodüller de önemli manganez kaynaklarındandır. Aşağıdaki tablodan dünya üzerinde bulunan manganez rezervlerini inceleyebilirsiniz.

Dünyadaki manganez yatakları

Türkiye’deki Manganez Cevherleri

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Türkiye’de yer alan manganez yatakları, dünya çapında büyük olan yataklardan değildir. Türkiye’deki mevcut yataklarda da manganez tenörü yüksek değildir. Yer alan rezervlerin büyük bir kısmı demirli mangan cevherleri oluşturmaktadır. Bu cevherlerde mangan %10-35 oranlarında bulunmaktadır. Türkiye’nin rezervlerinde en çok bulunan demirli mangan cevherlerinin, mangan cevheri olarak kullanımı yoktur. Bu cevherler demir-çelik fabrikalarında sinterde kullanılarak, mangan cevheri kullanımından tasarruf sağlanmaktadır. Türkiye’de manganlı demir cevherleri de bulunmaktadır. Miktarı %5 ila %10 mangan ihtiva eden cevherlerdir. Türkiye’de yalnızca Hekimhan-Devecinde bulunan manganez cevherleri metalurjik mangan cevheri grubunda kullanılabilir.

Türkiye’de manganez cevheri bulunan görünür tahmini olarak 4,5 ton olup, en önemli rezerv ise 4 milyon ton ile Denizli Tavas’tadır. Aşağıdaki tablodan Türkiye’de bulunan mangan rezervlerini inceleyebilirsiniz.

Türkiye manganez yatakları

Manganezin Kullanım Alanları

Manganez önemli ölçüde demir-çelik ve kimya sanayisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Üretilen manganın yaklaşık olarak %90’ı demir çelik sanayiinde kullanılmaktadır. Kalan kısmı ise kimya sanayiinde kullanılmaktadır. Bunlar haricinde manganez; alüminyum endüstrisinde alaşım malzemesi olarak, pil üretiminde, cam ve seramik endüstrisinde, elektrolitik çinko üretiminde, kaynak endüstrisinde, oto boyası, çimento, refrakter, petrokimya, fotoğrafçılık, suni gübre ve ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır. Mangan dülfat ise kimya endüstrisinde, ilaç endüstrisinde ve gübre endüstrisinde kullanılmaktadır.

Neredeyse tüm çelik türlerinin bünyesinde mangan elementi yer almaktadır. Hadfield çeliğinde manganez miktarı %13-14’lere kadar çıkmaktadır. Manganez elementinin eklenmesiyle; çeliğin dövülme, haddelenme, mukavemet, tokluk, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özelliklerini geliştirmektedir. Ayrıca manganez çelik sanayiinde sülfür ve oksijen gidermek amacıyla da kullanılmaktadır.

Çelik üretimi

Manganezin, çeliğin bahsi geçen özelliklerinin geliştirilmesi sebebiyle makas üretiminde kullanılacak olan çeliklerin yapımında mangan ilavesi yapılmaktadır. Aynı zamanda zırh çeliklerinin üretiminde de mangan ilavesi görülmektedir.

Manganez içeren bakır alaşımları ise, elektrik iletkenliğinin düşük olmasından dolayı, duyarlı elektrik dirençlerinde ve ısıtıcı rezistansların üretiminde kullanılmaktadır.

Manganez alüminyum alaşımları, meşrubat kutularının sertliğini artırmak için kullanılmaktadır.

Manganez tuzları (sülfat, karbonat, oksit, klorür) kolloidal halde enfeksiyon oluşumuna karşı hücre metabolizmasını hızlandırıcı olarak anemi tedavisinde de kullanılmaktadır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Hayvanlarda Yetersiz Beslenme ve İz Element Eksiklikleri

Mineral maddelerin eksiklikleri metabolizma ve doku yapısı üzerinde belirgin etkilere sebep olmaktadır.
İz elementler mikro mineraller olarak bilinirler ve vücutta kan yapımına, hormonların yapısına, vitamin
sentezine, enzimlerin oluşumuna katılırlar, immun sistemin bütünlüğünde ve reprodüktif sistemin
düzenlenmesinde görevlidirler.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

İz elementlere bağlı olarak fonksiyonel hale geçen enzimler tüm
organizmada bulunurlar, iz element eksiklikleri ve dengesizliklerinin reprodüktif bozukluklara ve
immun yanıtın oluşmasında yetersizliklere yol açtığı bildirilmiştir. Dişi hayvanlarda özellikle
postpartum dönemde endometriumun yenilenme süreci ve süt verimi için gerekli olan iz element
desteğinin mutlaka uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Minerallerin fazla miktarlarından
kaçınılmalıdır; fazla verilen minerallerin de az verildiği şekilde olduğu gibi sorunlar yarattığı
unutulmamalıdır. Üreticiler bunun aksine fazla miktarların daha yararlı olacağını düşünmektedirler ve
sorun yarattığını çoğunlukla bilmemektedirler.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..
İz element eksiklikleri genellikle toprak yapısı ve yetiştirmenin yapıldığı bölgenin coğrafyasına bağlıdır.
Hayvanların tükettiği herhangi bir bitkideki belli bir mineralin miktarı o bitkinin yetiştiği toprağa,
topraktaki yoğunluğuna, bitkinin tipi ve gelişme dönemindeki çevresel faktörlere bağımlılık
göstermektedir. Diğer yandan hayvanların tek yönlü beslenmesi de mineral madde noksanlıklarına sebep
olabilir. Selenyum, kobalt, manganez, bakır ve iyot yetersizlikleri ülkemizin çeşitli bölgelerinde
önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..
İz elementler tek başlarına oldukları kadar birbirleriyle etkileşimlerine bağlı olarak da reprodüksiyon
üzerine etkilidirler. Bu etkilerini birbirlerini ve absorbsiyon mekanizmasını etkileyerek gösterirler. Bu
yüzden rasyonlara katılırlarken belli oranlarda bulunmaları gerekir.
Rasyonlardaki iz elementler genellikle inorganik tuz formu, sülfat formu, oksit formu ve klorit formu
olarak kullanılırlar. Organik formların yemden yararlanmayı, büyümeyi, reprodüksiyonu ve immun
yanıtı arttırdığı rapor edilmektedir. Bu etkileri, biyolojik yararlanımlarının inorganik formlarına göre
daha fazla olmalarından kaynaklanmaktadır. Bakır, çinko, manganez, demir, selenyum ve magnezyum
ilavesinin uterus enfeksiyonlarını, embriyonik ölümleri ve endometrial yaralanmaları azalttığı;
postpartum involusyonu ve gebe kornudaki tonusu arttırdığı saptanmıştır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

HASTALIĞIN ADI:
SELENYUM-VİTAMİN E eksikliği
Selenyum eksikliği, vitamin-E ile eksikliği ile beraber görülür. Oğlaklarda, buzağılarda ve kuzularda
muskuler distrofi`ye neden olan ve reprodüktif açıdan önemli bir iz elementtir. Bu iz element eksikliği
genelde rasyonlardaki miktarlarının azlığına bağlı olarak şekillenir; bunda en önemli faktör
yetiştiriciliğin yapıldığı coğrafyanın toprak yapısıdır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..
-BELİRTİLERİ:
E vitamini ve selenyum (Se) noksanlığı olup, bunların antioksidan etkilerindeki yetersizliğe bağlı
olarak ortaya çıkan serbest radikaller etiyolojide rol oynarlar. Beyaz kas hastalığı, dünyanın farklı
yerlerinde ekonomik kayıplara neden olan, kalp ve iskelet kaslarında hyalin dejenerasyonu ile
karakterize nutrisyonel bir hastalıktır. Kuzu, oğlak ve buzağılarda kilo kaybı, verim düşüklüğü
ve ölümlere neden olabilmektedir. Reprodüktif açıdan ele aldığımızda selenyum fötal ve embriyonik
gelişimde, süt veriminde, metritis ve ovaryum kistlerinin oluşumunda önemlidir.
-ÖNLEME:
E vitamini yağda çözünen önemli vitaminlerdendir. Biyolojik membranları stabilize eder ve serbest
radikallere bağlı şekillenen lipid peroksidasyonuna karşı vücudu korur. Yeşil taze otlaklar E vitamini için
en iyi kaynaktır, özellikle gebe hayvanlara yeşil ot ve hububat taneleri ile oluşturulmuş rasyonlardan
verilmelidir. Selenyum da hayvanlara uygun dozlarda mutlaka uygulanmalıdır. Ayrıca kuzulara
doymamış yağ asitlerini fazla miktarda içeren bozuk yemlerin verilmesinden kaçınılmalıdır.
-TANI:
Problem bölgeye has olup ani ya da yavaş seyirli bulgular görülebilir. Ani etkilerin olduğu
olgularda hayvanlar semptom göstermeden ölebilirler. Bazı buzağılarda ani başlayan körlük,
şiddetli solunum güçlüğü ve yan yatma görülebilir. Hayvanlar yardımla bile göğüs üzerine
doğrulamaz. Bulguların başlaması ile birlikte 6-12 saat içerisinde ölüm görülebilir. Yavaş
seyirli vakalarda hastalar göğüs kafesi üzerinde yatar vaziyettedirler. Ayağa kalkmak ister ama
düşerler. Kalkabilenlerde kas titremeleri ve zayıflık göze çarpar. Beden ısısı normaldir. Klinik
bulguların yanısıra, serum selenyum ve vitamin E miktar analizleri ile serum biyokimyası
parametrelerinden AST, CPK, LDH enzim aktivitelerine bakılarak hastalığın tanısı konur.
-TEDAVİ:
Selenyum ve Vitamin E kombinasyonları içeren oral ya da per oral preparatlar uygulamak sureti
ile hastalığın seyri olumlu şekilde düzeltilir. Rasyonda eksiklik yönünden takviye
sağlayabilecek iz element ve vitamin premikslerinden faydalanılır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..
-HASTALIĞIN ADI:
ÇİNKO-VİTAMİN A eksikliği
Çinko hücre bölünmesi aşamalarında genetik yapı içerisinde yer alarak gebeliğin anne tarafından
tanınmasında ve devamlılığında önemli rol alır.
A vitamini geviş getiren hayvanlarda esansiyel, yağda çözünen bir vitamindir. Hücre
replikasyonunda ve epitelyal bütünlük için gerekli bir vitamindir. Hücreler arasında sıkı bağlantılarda
önemli bir rol oynar. Vücutta bir antioksidan olarak görev yapar. Vitamin A metabolizmasına katılan
birçok enzim, çinkoya bağlı olarak düzenlenmektedir. Bu yüzden çinko eksikliği görülen hayvanlarda
dolaylı yoldan vitamin A eksikliğine bağlı olarak gelişmede gerilik görülür ve epitel korunma
mekanizması etkilenir.
-BELİRTİLERİ:
Vitamin A eksikliğinde yem tüketimindeki azalmaya bağlı olarak gelişen enerji dengesizliği fertilite
üzerinde negatif bir etki yaratır. Aynı zamanda selüler immunolojik mekanizmayı zayıflatarak
enfeksiyonlara karşı duyarlılığı arttırır. Çinko hayvanlarda normal büyüme ve sağlık açısından çok
önemli bir element olduğu için, noksanlığında çeşitli yavru anomalilerine (malformasyonlara) ve
çiftleşme fonksiyonlarında azalmalara yol açabilmektedir.
Çinkonun döllenmede olduğu kadar embriyonun rahime tutunmasında, embriyonik gelişimde ve gebelik
sürecinde çok önemli rolü olması sebebiyle, eksikliğinde embriyoda ölüm ve kalıtsal bozukluklar ortaya
çıkabilir. Ayrıca rahim kaslarındaki eksikliği östrojen yoğunluğunu etkileyerek doğumun gecikmesine
neden olabilmektedir. Görme bozuklukları, kilo kaybı, sinirsel ve dermatolojik sorunlar da görülebilecek
diğer bulgular arasındadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..
-ÖNLEME:
Çinko eksikliğinin görüldüğü bölgelerde hayvanların rasyonlarına mutlaka uygun oranlarda
çinko ve vitamin A ilavesi önemlidir. Sıfat dönemlerinden önce ağızdan ya da enjeksiyon tarzda
uygulamalar önerilir.
-TANI:
Herhangi bir enfeksiyon nedeni olmaksızın inatçılık gösteren başarısız gebelik ve doğum
süreçlerinin yanısıra, deri (kepeklenme, kıvrımlaşma, kalınlaşma vb.) ve tırnak problemlerinin
artması, kör yavru doğumları, koyunlarda testislerde şişme gibi bulgular söz konusu eksiklikleri
düşündürmelidir.
Klinik bulguların yanısıra, serum çinko ve vitamin A miktar analizleri ile Serum biyokimyası
parametrelerinden ALP enzim aktivitelerine bakılarak hastalığın tanısı konur.
-TEDAVİ:
Çinko ve Vitamin A desteği içeren oral ya da per oral preparasyonlardan uygulamak sureti ile
hastalığın seyri olumlu şekilde düzeltilir. Rasyonda eksiklik yönünden takviye sağlayabilecek
iz element ve vitamin premikslerinden faydalanılır.
-HASTALIĞIN ADI:
KOBALT-B12 VİTAMİNİ eksikliği
Kobalt kaynakları olduğu sürece rumendeki mikroorganizmaların B12 vitaminini sentezleyebilmeleri
nedeniyle gevişgetiren hayvanlar diğer hayvan türlerinden farklıdırlar. Ruminantlarda kobalt sınırlı oranda
depo edilebildiğinden, B12 vitamin eksikliği oluşmaması için hayvanların kobalt ihtiyacının sürekli olarak
karşılanması gereklidir. Diğer bir değişle hayvanlarda B12 vitamininin eksikliği, yetersiz kobalt alımına
bağlı olarak şekillenmektedir. Kobalt çayır ve topraktan alınır. Eksikliklerinde protein mekanizmasının
aksaması, sinir sistemi etkilenmeleri ve üreme problemleri baş gösterebilmektedir.
-BELİRTİLERİ:
Eksikliklerinde kan tablosunda anormallikler (anemi), deri ve kıllarda kabalaşma, dermatit,
koordinasyon bozuklukları, yavru atma, zayıf yavrulama, pika, iştahsızlık, kronik gelişme
gerilikleri gibi belirtiler görüldüğünde hastalıktan şüphelenilmelidir.
-ÖNLEME:
Topraktaki kobalt eksikliği yetişen bitkilerin de bu element yönünden eksikliğine yol
açmaktadır. Özellikle rasyona kobalt ilavesi B12 eksikliğine bağlı ortaya çıkabilecek sorunların
önlenmesinde önem arz eder.
-TANI:
Sebebi tanımlanamayan iştahsızlık, kilo kaybı, kaşeksi, mukozalarda solgunlukla karakterize
anemi, koyunlarda yün kalitesinin düşmesi, hastalığın son devrelerinde infertilite ve yoğun göz
yaşı akıntısı, ataksi gibi klinik bulguların yanısıra serum kobalt ve vitamin B12 miktar analizleri
ile hastalığın tanısı konur.
-TEDAVİ:
Rasyona düzenli olarak kobalt ilavesi ve hastalığın ani bulguları ortaya çıktığında Vitamin B12
desteği içeren oral ya da per oral preparatlardan faydalanmak sureti ile hastalığın seyri olumlu
şekilde düzeltilir. Rasyonda eksiklik yönünden takviye sağlayabilecek iz element ve vitamin
premikslerinden faydalanılır.
-HASTALIĞIN ADI:
BAKIR eksikliği
Bakır vücutta konnektif dokuların, kan ve enzim sistemlerinin bir elemanı olarak görev yapar. Bakır
dışarıdan alınmak zorundadır ve eksikliği bakırca fakir olan arazilerde yetiştirilen yemlere bağlıdır. Bu
element beyin, böbrek, kalp, kıl ve yapağıda yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Bakır %90 oranında
seruloplazmine bağlı olarak kanda bulunurken %10 eritrositlerde bulunur. Demirle yakın ilişkisi olup
demirin hemoglobine dönüşmesinde, akyuvarların oluşmasında ve aktivitelerinde görevlidir.
-BELİRTİLERİ:
Bakır eksikliği kıl ve yapağı yapısında bozukluk, büyüme geriliği, anemi, diyare, eklem bozuklukları ve
fertilite bozukluklarına yol açar. Bu fertilite bozuklukları gebe kalma oranındaki düşmeler, erken
embriyonik ölümler ve retensiyo sekundinarum olgularıdır. Özellikle de embriyo gelişimi sırasında
santral sinir sisteminin gelişimi üzerine etkisi bulunmaktadır. Bilindiği üzere bakır yetersizliği görülen
bölgelerde doğan yavrularda neonatal ataksi olgularına rastlanılmaktadır. Genellikle hastalıkların ortaya
çıkışı ilkbahar ve yaz aylarına denk gelmektedir.
-ÖNLEME:
Bakır yetersizliği meradaki bakır noksanlığının yanı sıra arazideki kadmiyum, molibden, çinko, demir,
kurşun ve sülfür varlığına bağlı olarak rumende oluşan tiomolibdatların bakırdan yararlanmayı
azaltmasıyla da şekillenebilmektedir. Uzun vadede sorunun tekrarından kaçınmak için hayvanların yem
karışımına yeterli oranda bakır ilavesinin sağlanması önemlidir.
-TANI:
Hayvanların arka ayak kontrolünü kaybederek yere düşmeleri ve köpek oturuşuna benzer
oturmaları (ataksi) tanı için önemli bulgulardır. Bunların yanı sıra yürüme problemleri,
eklemlerde büyümeler, fleksor tendonlarda çekmeler nedeni ile tırnak uçlarına basarak yürüme
ve kuzularda kısmi felç tabloları hastalığın önemli klinik bulgularıdır. Kesin tanı serum bakır
değerlerinin belirlenmesi ile konulur.
-TEDAVİ:
Hastalığın erken bulgularının görüldüğü dönemde ticari preparatların kullanımı ile sorunun önüne
geçilebilir; ancak hastalık gözden kaçar ve ilerler ise özellikle sinir sistemi ve dolaşım sisteminde geri
dönüşümsüz hasarlara yol açabilir. Bakır eksikliği ve buna bağlı hastalıkların çıktığı bölgelerde acil
müdahale edilmesi gereken durumlarda ağızdan veya peroral verilebilen bakır içerikli ticari
preparatların kullanımı önerilir. Hastalığın büyük verim kayıplarına yol açtığı yerlerde bakırlı yalama
taşlarının sürekli bulundurulması, mera topraklarına bakır serpilmesi, gebelik sürecinin özellikle ikinci
yarısında bakır desteğinin sağlanması önemlidir.
-HASTALIĞIN ADI:
MANGANEZ eksikliği
Manganez birçok enzim sisteminin aktivasyonunda görevlidir. Kolesterin sentezi açısından önemlidir.
Böylelikle steroid hormonların salınma mekanizmasına katılırlar. Kolesterin sentezine katılarak
progesteron yapımını destekler ve bu yüzden gelişmiş korpus luteumda Mn düzeyi en üste çıkmaktadır.
Uterusun östrojen için hazırlanarak duyarlılaştırılmasında rol oynar. Manganez anadan yavruya plasenta
aracılığıyla iletilir ve kemik formasyonunda önemli olan kondroitin sülfat ve kemik matriksini oluşturan
mukopolisakkaritlerin yapısına katılarak organogenezis sırasında kemik formasyonunda rol alır.
-BELİRTİLERİ:
Eksikliğinde siklus düzensizlikleri, sakin östrus, ovaryum kistlerinde artışlar ve embriyo tutunma
oranlarında düşüşe neden olmaktadır. Bunun yanında yüksek abort oranlarının görülmesine de neden
olabilir. Kemiklerin gelişiminde de etkili olduğu için eksikliğinde yavrularda kemik deformasyonları
görülmektedir.
-ÖNLEME:
Manganez eksikliği pancar posasının ve mısır silajının fazla verilmesi sonucunda da ortaya çıkar.
Manganezin bitkilerden rezorpsiyonu toprağın pH değerleriyle doğrudan ilişkilidir. Toprağın pH
değerlerinin yüksek olduğu durumlarda Mn değerlerinde azalmalar oluşmaktadır. Hastalığın
görülmemesi için bahsedilen yemleme programlarının uygulandığı durumlarda mangan takviyelerinin
de göz ardı edilmemesine özen gösterilmelidir.
-TANI:
Mangan noksanlığının özellikle sığırlarda en önde gelen bulgusu infertilite ve aborttur. Bunların yanı
sıra doğum anomalileri, buzağı ve kuzularda gelişme gerilikleri, sırtta kamburluk, deride kuruma,
eklemlerde bükülme, kemiklerde kısalık, dişilerde nedeni belirlenemeyen kısırlık ve döl tutmama gibi
bulgular mangan eksikliğini düşündürmelidir. Kesin tanı serum mangan değerlerinin belirlenmesi ile
konulur.
-TEDAVİ:
Bakır eksikliği ve buna bağlı hastalıkların çıktığı bölgelerde acil müdahale edilmesi gereken durumlarda
ağızdan veya peroral verilebilen mangan içerikli ticari preparatların kullanımı önerilir. Mangan
desteklemesinde hayvanlara gereğinden fazla mangan verilmesi kobalt ve çinko emilimini olumsuz
yönde etkilediğinden farklı element eksikliklerine yol açmamak adına verilen doza dikkat etmek
gereklidir

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

Top