meyve

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Bordo Bulamacı nedir?nasıl yapılır ve nerelerde kullanılır?

Bordo bulamacı, patojenlere karşı esas toksik madde olan bakır iyonlarını içeren ve asit karakterli bakırın ph’sını nötürleştirerek, fitotoksik etkiyi gidermek amacıyla kireç katılarak kullanılan ve kolay hazırlanabilen koruyucu bir ilaçtır. Yani göztaşı (bakır sülfat % 98) ve kireç kullanarak hazırlanan bir karışımdır. Bordo bulamacı çok sayıda fungal ve bakteriyel hastalığa karşı kullanılan bir tarım ilacıdır. Özellikle sonbaharda hasattan sonra ve ilkbaharda çiçek gözleri uyanmadan önce zeytin ağaçlarına bordo bulamacı uygulandığında, ertesi yıl olabilecek potansiyel hastalıklara karşı etkili ve ekonomik bir mücadele yapılmış olunur. Sonbahar ve ilkbaharda bordo bulamacı kullanılmadan fungal ve bakteriyel hastalıklarla mücadelede tam başarıya ulaşmak mümkün değildir. Bordo bulamacı kullanıma hazır halde bayilerinde bulunabileceği gibi, göztaşı (bakır sülfat) ve kireç ile hazırlanıp kullanılması da mümkündür. Ancak hazır bordo bulamacı kullanılması halinde kullanma dozunun önceden iyi bilinmesi gerekir.

Bordo Bulamacı Hazırlama Tekniği
Bordo Bulamacı plastik veya ahşap kaplar tercih edilerek hazırlanmalıdır. Asit karakteri nedeniyle teneke veya madeni kaplarda hazırlanması iyi sonuç vermemektedir.
Bordo Bulamacının Hazırlanması
Bordo bulamacının dozu kullanılacağı zamana göre değişmektedir. Meyve ağaçlarına sonbahar ve ilkbaharda uygulanacak koruma amaçlı genel kullanım dozları % 1 ve % 2’liktir.
%1’lik Bordo Bulamacı Hazırlanışı
100 litre bordo bulamacı hazırlamak için gerekli olan madde ve malzemeler şunlardır:
Öncelikle 50 ve 100 litrelik olmak üzere iki ayrı varile ihtiyaç vardır. 50 litrelik varilde 1 kg. göztaşı eritilir. Bakır sülfat suda zor çözündüğü için 24 saat önce suya bırakılmalıdır. Şayet suda hemen çözünmesi istenirse toz haline gelinceye kadar öğütülmesi gerekmektedir. ½ kg. sönmemiş kireç başka bir yerde azar azar dökülen ılık suda eritilerek söndürülür. Daha sonra 100 litrelik diğer varile süzülerek aktarılır ve su ilâvesi ile 50 litreye tamamlanır. Daha önce hazırlanan 50 litrelik göztaşı eriyiği ise 100 litrelik varilde bulunan 50 litre kireçli su üzerine yavaşça dökülür ve devamlı olarak ağaç sopa yardımı ile karıştırılmak suretiyle çivit mavisi renginde bulamaç elde edilir. Böylece % 1’lik 100 litre ‘Bordo Bulamacı’ hazırlanmış olur.
Bordo bulamacının hazırlanmasındaki son aşama ise hazırlanan göztaşı eriyiğinin kireç eriyiği üzerine dökülmesidir.  Şayet kapta eksiklik görülürse normal su ilave edilerek 100 litreye Tamamlanır. Kireçli su kesinlikle göztaşı eriyiği üzerine dökülmemelidir.
%.1, %1.5, %2, %3, %4 ve %5’lik 100 litre bordo bulamacı hazırlamak için gerekli madde ve malzemeler aşağıda verildiği şekildedir.
%    1’lik Bordo Bulamacı İçin       1,000 G. Göztaşı ve 0,500 G. Sönmemiş Kireç
% 1.5’luk Bordo Bulamacı İçin     1,500 G. Göztaşı ve 0,750 G. Sönmemiş Kireç
%    2’lik Bordo Bulamacı İçin       2,000 G. Göztaşı ve 1,000 G. Sönmemiş Kireç
%    3’lük Bordo Bulamacı İçin      3,000 G. Göztaşı ve 1,500 G. Sönmemiş Kireç
%    4’lük Bordo Bulamacı İçin      4,000 G. Göztaşı ve 2,000 G. Sönmemiş Kireç
%    5’lik Bordo Bulamacı İçinÞ     5,000 G. Göztaşı ve 2,500 G. Sönmemiş Kireç
Ancak sönmemiş kireç yerine sönmüş kireç kullanılmak istenirse yukarıda verilen kireç miktarı iki katına çıkartılmalıdır.
Bordo Bulamacının Kontrolü
Usulüne uygun olarak hazırlanan bordo bulamacının hafif mavi renkte, nötr veya alkali olması arzu edilir. Kirecin az olması ya da kalitesiz olması durumunda ise kontrol yapılmazsa faydalı olmak yerine zararlı olacağı asla unutulmamalıdır. Ayrıca tek başına kullanıldığında göztaşı eriyiğinin oldukça yakıcı olduğu ve bu nedenle de kullanırken dikkatli olunması gerektiği unutulmamalıdır.  Bu amaçla, yani asitliği gidermek için ise kireç kullanılmaktadır.
Kireç Oranı Kontrolü
Hazırlanan bulamaçtaki kireç miktarının az ya da çok olduğunu anlamak için “Turnusol” Kağıdı” veya “Fenolftalein”li kağıt kullanılmaktadır. Bordo bulamacına batırılan;,
Kırmızı “Turnusol” Kağıdı     Mavi
Beyaz “Fenolftalein”Li Kağıt  ►Kırmızı
renk aldıkları takdirde bordo bulamacı iyi hazırlanmış demektir. Eğer beyaz “Fenolftalein”li kağıt beyaz renkte kalırsa bulamaca bir miktar daha kireçli su ilave edilmelidir.
by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Meyvelerde oluşan güneş yanıklığı ile nasıl mücadele etmeli?

Güneş yanıklığı, yüksek hava sıcaklıkları ve güneşten gelen solar radyasyon nedeni ile oluşuyor. Tüm bu etmenler bir araya gelerek meyvelerin yüzeyinde aşırı ısınmaya sebep oluyor. Özellikle sıcak ve kurak bölgelerde görülen problem, kimi zaman yüzde 40-60 oranında ekonomik kayıplara yol açıyor.

Nedeni yüksek sıcaklıklar  

Zarar derecesine göre 3 tip güneş yanıklığı var. Bunlardan en ciddi olanı 1. tip güneş yanıklığı. Çok yüksek sıcaklarda meydana gelen bu duruma karşı önlem alınmadığı takdirde ürünlerde geri dönülmeyecek zararlar oluşuyor. Sıcaklığın kısmen daha az olduğu durumlarda ise 2. ve 3. tip güneş yanıklıkları ortaya çıkıyor.

Raf ömrünü kısaltıyor

Sıcaklığın yüksek olduğu aylarda ürün yüzeyindeki sıcaklığın 40°C’ye ulaşması ile bitkide sıcaklık stresi oluşmaya başlıyor. Bu durum meyve ve yapraklarda birçok olumsuz durumun başlıca sebeplerinden. İlk olarak meyve kabuğu ve yapraklarda kuruma meydana geliyor, bunun neticesinde de elastikiyet bozuluyor ve meyvede buruşma görülüyor.

Meyvede sararma, kararma, beyazlaşma gibi renk değişikleri de görülen diğer zararlar. Bu durum aynı zamanda bitkide hücre ölümlerine neden olup, erken yaşlanmaya yol açıyor. Zarara uğrayan ürünlerin raf ömrü kısa olurken, henüz daha depoda iken çürümeler görülüyor.

Düzenli sulama gerekli

Neden olduğu kayıpların önüne geçmenin yolu güneş yanıklığına karşı önlem almaktan geçiyor. Hava sıcaklıklarının 30°C’yi aşması öngörüldüğünde önleme çalışmalarına başlamak gerek. Öncelikle güneş yanıklığı zararını arttıran su stresini önlemek için düzenli ve etili bir sulama programı uygulanması gerekiyor.

Sıcağa karşı bitkiler kaplanmalı

Güneş yanıklığını önlemek için en çok başvurulan yöntem kaolin kili uygulaması. Sezon başında bitki yüzeyine ince bir tabaka halinde uygulandığında kabuktaki sıcaklığı düşürmeye yardımcı oluyor. Bu madde aynı zamanda çiçek dökülmelerinin de önüne geçiyor. Kaolin kili uygulaması sıradan ilaçlama ekipmanları kullanılarak yapılabiliyor. Oldukça ekonomik olmasının yanında bilinen en etkili yöntemlerin başında geliyor.

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Güneş yanıklığı zararları ve verim kaybı

Güneş yanıklığı zararı; yüksek sıcaklık, ışık ve radyasyon gibi çevresel etmenler sonucu mey-dana gelen, bunun sonucu olarak da meyve – sebze üretiminde verim ve kalite kayıplarına neden olan fizyolo- jik bir bozukluktur. Günümüz modern meyve yetiştiriciliğinde, meyve çeşidi ve yerel iklim koşullarına bağlı ola- rak, dünya genelinde her yıl %10 – % 50’lere varan ürün kaybı yaşanmakta- dır. Zararlanma sonucu, sebzelerde ve meyvelerde yanıklıklar ya da renk de- ğişimleri gözlenmektedir. Bunun sonucu olarak da, meyve kalitesinde gö- rülen bozukluklar nedeniyle, ürünlerin albenisi azalmakta, pazar değerinin düşmesi nedeniyle de büyük ekonomik zararlara sebep olmaktadır.

Litaratürde sunburn (güneş yanıklığı) olarak tanımlanan hasar sonucu, kütikü- la tabakası ve hücre duvarları incelmek- te, epidermal ve hipodermal hücrelerde sitoplazma zararı görülmektedir. Zarara neden olan 2 ana faktör, meyve üretim alanlarında yaşanan yüksek sıcaklık ve solar radyasyon sonucunda görülen oksidatif strestir.

Oksidatif Stres Nedir?

Oksidatif stres, hücrelere zarar veren ya da hücreleri öldüren reaktif oksijen türlerinin (ROS) ve kimyasal radikalle- rin, bitki hücrelerinde oluşması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Ozon, bu stresin en önemli etkenlerinden biridir. Atmosferin üst katmanlarında bulunan ozon, dünyamızı UV ışınlarının etkisin- den koruduğu için yararlı olsa da yer-yüzünün hemen üst katmanlarındaki ozon (son derece reaktif olduğundan) canlılar için oldukça zararlıdır. Oksidatif strese neden olan çevre koşulları arasın- da; kuraklık, sıcak, don ve UV radyasyon ile fotoinhibisyonu artıran yoğun ışık en başta gelmektedir.

Yüksek Sıcaklığa ve UV Radyasyona Maruz Kalan Bitki Dokularında Gerçekleşen Tepkimeler

Ortam sıcaklığı ve ultraviyole radyas- yon sonucu, bitki dokularında reaktif oksijen türleri (ROS) ve kimyasal radi- kaller oluşur. Bu radikaller, oksidasyon yoluyla hücre zarını parçalar ve dolayı- sıyla hücre ölümü gerçekleşir. Bitkiler oksitadif strese karşı, hücre zarının parçalanmasını önleyen reaktif oksijen

türleri ve kimyasal radikalleri yok eden antioksidanları (stres önleyici bileşikleri) sentezlemek suretiyle tepki gösterirler.

Bitkilerde bulunan en önemli antiok- sidanlar; Alfa (α) – tocopherol (vitamin E), Askorbik asit (vitamin C), karotenoid- ler ve fenolik bileşiklerdir. Bu bileşiklerin arasında, alfa (α) – tocopherol en etkili doğal antioksidandır. 1 molekül alfa (α)

– tocopherol, 220 radikal molekülü etki- siz hale getirir.

Alfa (α) – tocopherol’un en önemli görevi, yüksek hava sıcaklığı gibi çevre- sel stres koşullarında bile hücre zarının fonksiyonlarını stabil halde tutmaktır. Bu süreçte alfa (α) – tocopherol, as- korbik asit ile birlikte ortaklaşa çalışır. Bununla birlikte, askorbik asidin bitki hücrelerinde genellikle yetersiz kon- santrasyonlarda bulunmasından dolayı, alfa (α) – tocopherol anti oksidatif savunma reaksiyonunda belirleyici faktördür.

Güneş Yanıklığı Zararı Nasıl Meydana Gelir?

Zararlanma genellikle hava sıcaklı- ğının etkisinden çok, solar radyasyon kaynaklı gelişir. Örnek verilecek olursa, güneşe maruz kalan meyve kabuğu üzerindeki maksimum sıcaklık, ölçülen hava sıcaklığından her zaman 10 – 18

°C daha fazla olacaktır (Schrader et al 2003a).

Genel kaide olarak, meyvelerde güneş yanıklığı zararı, ortam sıcaklığı 30 °C ve meyve kabuk yüzeyi sıcaklığı 45 °C’nin üzerinde olduğu koşullarda

şekilde görülen güneş yanıklığı zararıdır. Yoğun güneş ışığına maruz kalmış bölümlerde, sarı, kahverengi veya koyu bronz lekeler şeklinde meyve kabuğu yüzeyinde gerçekleşir. Diğer taraftan, yaprakların aksine birçok meyve türü, kabuk yüzeyinden transpirasyon yoluyla oldukça sınırlı serinletme becerisine sahiptir.

Yükseklere çıkıldıkça her 1000 met re rakım artışında, solar radyasyonda

% 10 – 12 artış gözlemlenmektedir. Bu nedenle, dağlık alanlar tehlikeye en açık bölgelerdir. Buna ek olarak, solar radyasyonun atmosfer nemi yoluyla absor- be edilmesinden dolayı, kuru havalarda zarar riski daha yüksektir.

Bazı durumlarda güneş yanıklığı zararı, soğuk hava depolarında bekletilme süresinin sonuna kadar belirgin

Meyvelerde Görülen Güneş Yanıklığı Tipleri

a-       Güneş Yanıklığı Nekrozu

Meyve kabuğu yüzeyinde yüksek sı- caklık artışı sonucu ortaya çıkar. Nekroz- lar genellikle, direk güneş ışığına maruz kalan meyve kabuk yüzeyi sıcaklığının 10 dakika süresince 52 °C ± 1 °C’ye çık- masıyla oluşan, tipik kahverengi veya siyah keskin köşeli alanlar şeklindedir.

b-       Foto – oksidatif Güneş Yanıklığı

Daha çok solar radyasyonun etkisiyle oluşan zararlanmalardır. Genellikle gü- neş ışığına maruz kalan bölgeler önce açık beyaz renklenme göstermektedir ki bu da o bölgedeki kabuk hücrelerinin öldüğünün göstergesidir. Oluşan leke- ler birkaç gün içerisinde yavaş yavaş kahverengileşip, daha sonra kararacak ve nekrotik lezyonlara dönüşecektir. Fe- licetti ve Schrader (2008) belirtmişlerdir ki, bu tip güneş yanıklığı zararı , mey- velerin doğrudan güneş ışığına maruz kalması sonucu solar radyasyonun etki- siyle gerçekleşmektedir.

c-       Kahverengi Güneş Yanıklığı

Özellikle elmalarda yaygın kendini göstererek, birkaç gün içerisin- de zarar belirginleşir. Hücrelerde ölüm görülmez, başlangıç zararı tamamen yüzeyseldir. Asıl zararlanma kendini so- ğuk hava deposunda gösterir.

Güneş Yanıklığı Zararından Korunma Yöntemleri

Dünyanın birçok meyve üretim böl- gesinde her yıl meyve bahçeleri, güneş yanıklığı riski altındadır. Riski azaltmak adına üreticiler çeşitli yöntemlere baş- vurmaktadırlar.Bu yöntemlerden bazı- larına aşağıda değinilmiştir.

Kültürel Yöntemler

a-       Güneş yanıklığı riskine karşı, daya- nıklı çeşitlerin kullanımı.

b-       Su stresini engelleme amaçlı sulama programlarının uygulanması.

c-       En uygun taç şeklinin oluşturulması.

d-       Şiddetli yaz budamalarından kaçı- nılması.

e-       Meyve bloklarının arasındaki hava sirkülasyonunun iyileştirilmesi.

  1. Gölgeleme Ağı Kullanımı

Gölgeleme ağlarının son yıllarda gü- neşin zararlı etkisinden korunma ama- cıyla kullanımı yaygınlaşmıştır. Solar radyasyonun etkisini, % 20 civarında azaltmaktadır. Ortam sıcaklığını azalt- mada etkili olduğu söylenemez.

  1. Sprinkler Sistemlerinin Kullanımı

Kullanım amacı, ağaç tacı üzerinden püskürtme ya da sisleme şeklinde sula- ma yapılarak, günün en sıcak saatlerin- de güneşin yakıcı etkisini azaltmaktır.

  1. Organik veya İnorganik İçerikli Maddelerin Kullanımı

Güneş yanıklığı zararını önlemek amacıyla, kültürel yöntemlerin yanısıra, organik veya inorganik maddelerin kullanımı yaygınlaşmaktadır. Bu maddeleri ve etki mekanizmalarını şu şekilde özet- lemek mümkündür:

a-       Kil mineralleri, kalsiyum karbonat çözeltileri gibi maddeler: Fiziksel bir bariyer oluşturarak, güneş ışığını yansıtma prensibi ile çalışmaktadırlar.

b-       Bazı mumsu maddeler: Güneş ışığını yansıtma ve solar radyasyonu azaltma prensibi ile çalışmaktadırlar.

c-       Bazı organik bileşikler: Güneş ışığını yansıtma ve su kaybını önleme prensibi ile çalışmaktadırlar.

dmrsuren.com

Top