Hayvan yemi katkı maddesi olarak magnezyum oksitin T.C. Yem Yönetmeliği Yem Kaynakları mevzuatında makro mineral olarak yer almasına karşın, ülkemizde premiks ve karma yeme katkı maddesi olarak katılması hala tartışma konusudur, fakat başta Avrupa olmak üzere insan ve hayvan sağlığını ön planda tutan ülkeler, magnezyum oksitin karma hayvan yemlerine koyulması gereğini parlomentolarında çıkardıkları yönetmeliklerle [THE FEEDING STUFF ( England ) REGULATIONS 2005] karara bağlamışlardır.
Magnezyum oksitin, büyük baş hayvanlarda belli başlı etkileri aşağıdaki gibidir;
1 – Vücuttaki enzim sistemlerinin yapısını (kofaktör kısmını) oluşturan en önemli maddesidir, enzimlerin aktivasyonunda önemli rol oynar, kemik yapısı teşekkülü ve kas kontraksiyonlarında temel görevleri vardır. DNA nın iskeletini oluşturur*.
2 – Çayır tetanisi, Mg noksanlığında, ilkbaharda meralarda beslenen sığırlarda ortaya çıkar. Rasyona Mg ilavesiyle önlenir*.
3 – Magnezyumun hayvanlar üzerinde rahatlatıcı ( Relaxing ) etkisi vardır. Magnezyum eksikliği, aşırı duyarlılık, sinirlilik, yerinde durmama, kas seyirmeleri, diş gıcırdatma ve salya akıntısı ile belirginleşir*.
4 – Süt ve döl veriminde % 20 ‘ye varan artış,
5 – Mide ve bağırsağın düzgün çalışması,
6 – Kemik ve dişlerin yapısının güçlenmesi,
7 – Tırnak kırılmalarının önlenmesi,
8 – Et renginin aşırı kırmızılıktan normal pembeliğe dönüşmesi,
9 – Parazit hastalıklarına karşı savunmayı arttırması,
10 – Büyük baş hayvanın et veriminde artış,
11 – Kilo kaybını önleme gibi daha bir çok olumlu etkisi vardır.
12 – Hastalıklara karşı direnci arttırır
13 – Bağışıklık sistemini güçlendirir
14 – Kan dokusunun kendini yenilemesini sağlar.
15 – Dolaşım sistemini güçlendirir
Magnezyum oksitin, kanatlı hayvanlarda belli başlı etkileri ise;
1 – Kemik yapısını güçlendirdiği için kanat ve ayak kırılmalarını minimuma indirmesi,
2 – Taşlığın daha rahat çalışmasını sağlaması,
3 – Büyümeyi hızlandırma,
4 – Tüylerin parlaklığının artması,
5 – Yumurtanın sarısında renk farklılığı oluşması,
6 -Yumurtanın kabuğunun tahammül süresinin uzaması ve kabuğunun kalınlığının artması gibi etkileri mevcuttur.
7 – Yumurtanın besin değerini arttırır.
8 – Kas yapısını güçlendirir
Magnezyum oksitin hayvanlarda strese bağlı rahatsızlıklara, kas kasılma sorunlarına, gıda eksikliğinden ileri gelen Deficiency rahatsızlığının da tedavisinde de kullanıldığı yine bu yönetmelikle kanıtlanmıştır.
Finlandiya’nın Helsinki Üniversitesinde yapılan çalışmalar [University of Helsinki, Dept.of Animal Science, Publications] göstermiştir ki, 600 kg ağırlığındaki bir büyük baş hayvan bünyesinde 240 g Manyezit barındırmalıdır. Manyezitin % 70 oranında kemiklerde depolandığı, enzimlerin doğru çalışmasında, hayvanın sinir sisteminde çok önemli role sahip olduğu ve büyük baş hayvanın Mg dengesini koruyabilmesi için günde en az 1,8 gr MgO alması gereği de yine bu yayınla avrupada kabul görmüştür.
Magnezyum oksitin karma yem üretiminde tozlanmayı minimuma düşürdüğü gibi, yem üzerinde parlaklıkda oluşturmaktadır.
Hayvanların manyezit ihtiyaçlarını sadece magnezyum oksitden sağlayabileceklerinide THE FEEDING STUFF (ENGLAND) REGULATIONS 2005 kararlaştırmıştır.
Magnezyum, yeryüzü üzerindeki canlıların gelişimi ve sağlıklarını sürdürebilmeleri için gerekli temel bir elementtir. Magnezyum kemik şekillenmesinde önemli olup, kalsiyum ve fosfor ile yakın ilişkisi olan temel bir mineraldir. Hayvan vücudunda toplam ağırlığın ortalama %0,05’i kadar bulunmaktadır. Vücuttaki magnezyum ortalama %70’i iskelette, başta karaciğer ve kaslar olmak üzere %29’u yumuşak dokularda ve %1’i ise vücut sıvılarında bulunur.
Magnezyum kaynağı:
Yem maddeleri magnezyum açısından çoğu zaman yetersiz kaldığından, hayvanlardan yüksek performans ve verim elde edebilmek için, yemlere magnezyum oksit takviyesi yapılması önemlidir.
Magnezyum Fizyolojik Fonksiyonları ve Metabolizması :
Magnezyum, vücutta çok önemli fizyolojik fonksiyonlara sahiptir. Magnezyum, kemik ve dişlerin bütünlüğünün sağlanmasında önem taşımaktadır. Ayrıca karbonhidrat metabolizması ile ilişki olarak enzim sisteminin aktivasyonunda, mineral ve elektrolit dengenin sağlanmasında önemli etkisi vardır.
Magnezyum, tiamin pirofosfatın kofaktör olduğu bazı enzim sistemlerinin aktif bir unsurudur. Pirüvik asit karboksilaz, pirüvik asit oksidazı aktive eder. ATP (Adenozin trifosfat), ADP (Adenozin monofosfat) ile komplex oluşturur. Magnezyum; kas kontraksiyonlarında, protein, nükleik asit, yağ ve koenzim sentezinde, selüloz sindiriminde, glikozun vücutta değerlendirilmesinde, metil grubu transferinde, sülfat, asetat ve format aktivasyonunda, oksidatif fosforilasyonda, oksidatif fosforilasyonda, asit-baz dengesinin korunmasında ve pek çok fizyolojik olayda önem taşır. Magnezyum büyük bir çoğunluğu kemiklerde depo edilir.
Tüketilen magnezyum ortalama, %30-50’si ince bağırsaktan emilir. Hayvan yaşlandıkça magnezyum emilimi azalır. Ruminantlarda rumenden oldukça fazla miktarda magnezyum emilebilir. Kalsiyum, fosfat, okzalik asit, fitat (tahıllarda) ve uzun zincirli doymuş yağ asitlerinin yüksek düzeyde tüketimi, magnezyum emilmesini olumsuz etkiler. Toprağın fazla miktarda potasyumlu ve azotlu gübreler ile gübrelenmesi yem bitkilerinde bulunan magnezyumun yararlanma derecesini düşürür. Magnezyum emilimini; protein, laktoz, vitamin D, büyüme hormonu ve antibiyotikler arttırır. Hayvan matobolizmasında magnezyumun vücuttan atılımı idrar ve dışkı yoluyla olmaktadır. (***)
Magnezyum Gereksinimi
Hayvanlarda magnezyum gereksinimi; türe, verim yönüne, verilen magnezyum elementinin kimyasal formuna ve rasyonun yapısına bağlıdır. Rasyondaki pek çok faktörler, magnezyum emilimini ve dolayısıyla magnezyum gereksimini etkiler. Magnezyum gereksinimini etkileyen rasyona ait faktörler, K,N,Ca,P,Al,Fe,Na, protein, yağ, organik asitler, karbonhidrat çeşidi, iyonoforlar, magnezyum düzeyi, yemleme sıklığı olabilir. Azot ve potasyumlu gübrelerin kullandığı meralarda otlayan yüksek verimli süt ineklerinde magnezyumun yararlanılabilirliği azalır.
Laktasyon dönemindeki ineklerin rasyonlarında kuru maddede %0,18-0,20 düzeyinde magnezyum bulunması yeterli olmaktadır. Körpe ot tüketen hayvanlarda ve yüksek süt verimine sahip ineklerde bu oran %0,25-0,30’a çıkartılmalıdır. Çayır tetanisini önlemek amacıyla ineğin verim düzeyine ve rasyonun bileşimine bağlı olarak günde 6-20 g magnezyum ilavesi gereklidir.
Gebe sığırların rasyonlarında kuru madede %0.16 magnezyum yeterlidir. Süt emen buzağıların her 1 kiloğram canlı ağırlık için duydukları magnezyum ihtiyacı günlük 12-16 mg kadardır. Laktasyon dönemindeki ineklerde yaşama payı olarak toplam magnezyum ihtiyacı günde 12-14 kadardır ve buna her kiloğram süt için 0,6 ilave edilir.
Besi sığırlarının magnezyum gereksinimi; günde 20-30 mg/kg canlı olmaktadır. Ayrıca besi sığırlarını çayır tetanisinden korumak için de MgO takviyesi gereklidir.
Kuzularda, gebeliğin son dönemindeki koyunlarda ve laktasyondaki koyunlarda, magnezyum ihtiyacı;
sırasıyla rasyon kuru maddesinde %0,12; 0,15 ve 0,18’dir. Laktasyondaki koyunlar azot ve potasyum bakımından zengin meralarda otlatılıyorsa veya rasyondaki yem maddeleri azot ve potasyumlu gübrelerin kullanıldığı topraklarda yetişen ürünlerden oluşmuş ise, rasyondaki minimum magnezyum düzeyi kuru maddede %0,20 olmalıdır. Koyunları çayır tetanisinden korumak amacıyla MgO takviyesi gereklidir.
Magnezyum yetersizliği:
Hayvanların özellikle streste bulunduğu ortamlarda, yağ ve/veya kalsiyum fazla düzeyde tüketilmesi gibi rasyona ait dengesizlik, magnezyum yetersizliğini arttırır.
Magnezyum eksikliği; sadece sütle ya da düşük magnezyum kapsayan rasyonlarla beslenen genç hayvanlarda oluşur. Erişkinlerde ise magnezyum yetersizliği sonucu çayır tetanisi görülür. Kan serumunda ortalama 2,5 mg/100ml magnezyum bulunup, bu düzey 0,5 mg/100ml’ye düşerse hipomagnezemik tetani (laktasyon, çayır tetanisi) adı verilen metabolik bir hastalık sığır ve koyunlarda şekillenebilir. Böyle hayvanlarda iştah azalır, canlı ağırlık azalır, verim düşer ve aşırı bir hassasiyet oluşur. Bu arada solunum ve salivasyon artar, tetani ve konvülsiyonlar tetani ve konvülsiyonlar oluşur. Çayır tetanisi, yemin mineral bileşimi, toprak özellikleri, toprağa gübre uygulamaları, mevsim, sıcaklık, hayvan türü, ırk ve yaşından etkilenen metabolik bir hastalıktır.
İlkbaharda doğum yapan ineklerde, buzağılamadan sonraki birkaç hafta içerisinde, çayır tetanisi oluşma ihtimali daha fazladır. Hayvanlarda yaş ilerledikçe iskelet magnezyumunu mobilize etme yeteneğinin azalmasından dolayı daha yaşlı hayvanlarda çayır tetanisine karşı duyarlılık artmaktadır. Örneğin süt emen buzağılarda magnezyumun yararlanılabilirliği %70 kadarken daha sonra %30-50’ye kadar düşmektedir. Dişi hayvanlar, çayır tetanisine karşı daha duyarlıdır. Özellikle buzağılarına bakan ve süt verme döneminde olan inekler, daha duyarlıdır. Gebe hayvanlarda bu durumdan dolayı, bazen ölüm görülebilir. Azot ya da potasyumlu gübrelerin kullanıldığı topraklarda bile yetişen körpe otların fazla tüketilmesi, çayır tetanisinin en önemli nedenlerindendir. Böyle meralardan elde edilen kaba yemlerde yüksek düzeyde bulunan azot ve potasyum, magnezyum bağırsaktan emilimini olumsuz yolda etkiler. Aynı şekilde rasyona, yüksek düzeyde kalsiyum, fosfor ve aliminyum ilavesi de magnezyum emiliminin azalmasına yol açar.
Rasyondaki ani değişiklikler veya rasyonun yetersiz magnezyum eksikliğine bağlı değişikliklerin oluşmasına, yani hayvan sağlığının bozulmasına, metabolizmasının olumsuz yönde etkilemesine, özellikle süt verimi ve canlı ağırlığın düşmesine yol açar. Bundan dolayı da sığır ve koyun yemlerine MgO takviyesi yukarıda da belirtilen nedenlerden ötürü kesinlikle gereklidir. (***)
Türkiye genelinde hayvanlarda görülen MgO eksikliğine bağlı hastalıkların giderilmesinde karma yemlerde ton başına 7 kg Magnezyum Oksit kullanımı kesinlikle gereklidir.
Magnezyum Oksitin Karma Yemde Kullanımı:
Büyük baş hayvanlar için hazırlanan 1 ton karma yeme 8 – 10 kg arası Magnezyum Oksit katılmalıdır.
0216 4421200-0216 4426626
0662 3307100-0552 3308100